Bülten: 2019-29 7162 sayılı Kanun ve 306 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile Yapılan Değişilik Sonrası Küçük Esnaf Muaflığı

Gerçek kişilerin gelirlerinin vergilendirilmesine yönelik 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunumuzda, gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içerisinde elde etmiş olduğu kazanç ve iratların safi tutarı olarak  tanımlanmış ve aynı Kanunda tanım kapsamında vergilendirilebilir kaynaklar 7 ayrı unsur altında sınıflandırılmıştır. Böylece gerek verginin tabana yayılması ve derinlik kazanması gerekse maliye politikası amacı olarak bir kısım sektörlerin zamanın koşullarına göre geçici yahut sürekli olarak teşvik edilebilmesi yahut tam tersine bir kısım sektörlerin kontrol ve baskı altında tutulabilmesi için mükellef veya mükellef grupları itibariyle farklı vergi politikası uygulanmasına ortam hazırlanmıştır.

Buna uygun olarak her bir gelir unsurundan elde edilen safi kazancın tespit yöntemleri, her bir kazanç unsuruna ilişkin muafiyet şartları ve istisna tutarları ile birbirinden bağımsız faaliyetler kapsamında elde edilen bu gelir unsurlarına yönelik defter tutma, beyan ve bildirimde bulunma, tevkifat yapma vb bir takım yükümlülükler ve sorumuluklar ayrı ayrı belirlenmiştir.

Örneğin en yaygın gelir unsuru olan ticari kazanç için basit usul ve gerçek usul olmak üzere iki farklı vergilendirme yöntemi belirlenmiş, gerçek usulde vergilendirme yöntemi için ise işletme hesabı esası ve bilanço esası olmak üzere tekrar iki farklı tespit yöntemi benimsenmiştir.

Ticari kazançta üçüncü bir yöntem olarak ise “vergilendirmeme yöntemi” sayılabilir. Şöyle ki, Kanunda yer alan esnaf muaflığı düzenlemesi ile; belirli şartları taşıyan, küçük esnaf olarak tanımlanabilecek yahut unutulmaya ve kaybolmaya yüz tutmuş, teknolojik gelişmeye ve kuşaklar arası farklılığa yenik düşmek üzere olan ancak kültürel miras olarak yaşaması ve yaşatılması gereken bir takım zanaat ve sanat faaliyetlerini ifa eden mükelleflerin tamamen vergi dışı bırakılmak suretiyle vergilendirilmemesi, bu suretle diğer teşviklere ilaveten vergi politikası aracılığıyla da bu mesleklerin yaşaması ve güçlenmesine destek olunması amaçlanmıştır.

Nitekim Gelir Vergisi Kanununda yer alan yedi gelir unsurundan biri olarak, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazanç olarak tanımlanmış olup, bir faaliyetin ticari faaliyet olarak değerlendirilebilmesi için aşağıdaki ortak özellikleri taşıyor olması gerekmektedir. Bunlar;

– Faaliyetin yerine getirilmesinin sermaye ve emeğe dayanıyor olması,

– Faaliyetin devamlı olması (Bir takvim yılı içerisinde birden fazla tekrarlanan veya birden fazla takvim yılında tekrarlanan işlemlerde de devamlılık olduğu varsayılacaktır),

– Gelir getirici faaliyetlerin bir organizasyon dahilinde yapılmış olması (İşyeri açma, işçi çalıştırılması, ticaret siciline kaydolunması vb.),

– Müessesenin, ticari ve sınai bir müessese şekil ve mahiyetinde olması,

şeklinde sıralabilir.

Diğer taraftan yine 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun “vergiden muaf esnaf” başlıklı 9. maddesine göre, ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretle çalışanlar gelir vergisinden muaftır.

  1. Motorlu nakil vasıtaları kullanmamak şartı ile gezici olarak veya bir işyeri açmaksızın perakende ticaret ile iştigal edenler (Giyim eşyalarıyla zati ve süs eşyaları, değeri yüksek olan ev eşyaları ile pazar takibi suretiyle gıda, bakkaliye ve temizlik maddelerini ve sabit iş yerlerinin önünde sergi açmak suretiyle o iş yerlerinde satışı yapılan aynı neviden malları satanlar hariç)
  2. Bir işyeri açmaksızın gezici olarak ve doğrudan doğruya müstehlike iş yapan hallaç, kalaycı, lehimci, musluk tamircisi, çilingir, ayakkabı tamircisi, kundura boyacısı, berber, nalbant, fotoğrafçı, odun ve kömür kırıcısı, çamaşır yıkayıcısı ve hammallar gibi küçük sanat erbabı.
  3. Köylerde gezici olarak her türlü sanat işleri ile uğraşanlar ile aynı yerlerde aynı işleri bir işyeri açmak suretiyle yapanlardan 47 nci maddede yazılı şartları haiz bulunanlar (51 nci madde şümulüne girenler bu muafiyetten faydalanamazlar).
  4. Nehir, göl ve denizlerde ve su geçitlerinde toplamı 50 rüsum tonilatoya (50 rüsum tonilato dahil) kadar makinesiz veya motorsuz nakil vasıtaları işletenler; hayvanla veya bir adet hayvan arabası ile nakliyecilik yapanlar (Bu bentte yazılı ölçüler, birlikte yaşıyan eşlerle velayet altındaki çocuklar hakkında veya ortaklık halindeki işletmelerde, bu kimselerin veya ortaklığın işlettiği vasıtalar toplu olarak nazara alınmak suretiyle tespit edilir).
  5. Ziraat işlerinde kullandıkları hayvan, hayvan arabası, motor, traktör gibi vasıtalar veya sandallarla nakliyeciliği mutat hale getirmeksizin ara sıra ücret karşılığında eşya ve insan taşıyan çiftçiler.
  6. Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın veya yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı, ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden (0/01/2019 tarih ve 30671 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7162 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile elenen ibare) satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.
  7. Ticari işletmelere ait atıkları mutat olarak veya belli aralıklarla satın alanlar hariç olmak üzere, bir işyeri açmaksızın kendi nam ve hesabına münhasıran kapı kapı dolaşmak suretiyle her türlü hurda maddeyi toplayarak veya satın alarak bu malların ticaretini yapanlara veya tekrar işleyenlere satanlar.
  8. Bu Kanunun 47 nci maddesinde yer alan şartları (basit usule tabi olmanın genel şartlarına) haiz olanlardan kendi ürettikleri ürünleri satanlara münhasır olmak üzere el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık ve bunlar gibi geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyette bulunanlar.
  9. 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimi amacıyla, sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerinde kurdukları kurulu gücü azami 10 kW’a kadar (10 kW dâhil) olan (Kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan dâhil) yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satanlar (Bu bendin uygulanmasında üçüncü fıkra hükmü dikkate alınmaz.).
  10. Yukarıdaki bentlerde sözü edilen işlere benzerlik gösterdikleri Maliye Bakanlığınca kabul edilen ticaret ve sanat işleri ile iştigal edenler.

Anlaşılacağı üzere yukarıda yer alan ticari faaliyetlerde bulunanlar gelir vergisinden muaf olup tamamen vergi dışıdırlar. Bu şartları taşıyan mükelleflerin, yapmış oldukları faaliyetleri verginin konusuna ve kanunun kapsamına giriyor olmakla birlikte,  şartları korudukları sürece; hiçbir şekilde bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlardan dolayı vergilendirilemezler, ayrıca bu faaliyetlerine yönelik olarak işe başlama, işi bırakma, adres değişikliğini bildirme, defter tutma, belge bastırma ve düzenleme, beyanname verme, tevkifat yapma vb beyan, bildirim ve yükümlülükler atlıma girme görev ve sorumluluklarında da muafiyet ve kolaylıklar bulunmaktadır.

Diğer taraftan ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısı ile gerçek usûlde velir vergisine tâbi olanlar ile yukarıda sayılan işleri velir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar da esnaf muaflığından faydalanamazlar.

Esnaf muaflığı şartlarını topluca taşıyanlar bu muaflıktan yararlanabilmek için ilgili esnaf odasına kayıt olmak ve durumlarını tevsik etmek suretiyle belediyeden “Esnaf Muaflığı Belgesi” almak zorundadırlar.

Esnaf muaflığından faydalananlar faaliyetleri ile ilgili olarak satın aldıkları mallara ve giderlerine ilişkin, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden aldıkları belgeleri saklamak zorundadırlar. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yoklamaya yetkililer veya yoklamaya yetkililerle birlikte belediye zabıtalarınca müştereken yapılan denetimlerde, vergiden muaf esnafın bir takvim yılı içinde bir defa mal alış ve giderlerine ilişkin belgeleri yanında bulundurmadığının veya bulundurduğu belgenin satışını yaptığı mal ve hizmetle ilişkisinin olmadığının tespiti halinde, “Esnaf Muaflığı Belgesi” iptal edilir. Belgesi iptal edilenlerden muaflık şartlarını taşıyanlar, aynı faaliyete devam etmek istemeleri halinde yeniden belge almak zorundadırlar.

Bir işyeri açmaksızın münhasıran gezici olarak, milli piyango bileti satanlar ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre gerçek ve tüzel kişilerin mallarını iş akdi ile bağlı olmaksızın bunlar adına kapı kapı dolaşmak suretiyle tüketiciye satanlar yukarıdaki şartlarla sınırlı olmaksızın gelir vergisinden muaftır.

Esnaf muaflığına ilişkin şartları taşıyanlara talepleri halinde vergi dairesince Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi verilir. Bu belgenin şekil ve muhtevasının tayin ve tespiti ile iptali ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Bu muaflığın, 94 üncü madde uyarınca tevkif suretiyle kesilen vergiye şümulü yoktur. Diğer bir ifade ile esnaf muaflığından faydalananlar tarafından Gelir Vergisi Kanununun 94. Maddesinde sayılan kişi ve kurumlara mal ve hizmet teslimi yapılması durumunda, bu teslimleri dolayısıyla kendilerine yapılan ödemeler üzerinde ödeme yapanlarca tevkifat yapmak zorunlu olup yapılan bu tevkifatın geri iadesi de söz konusu değildir.

Yukarıda kanuni terimlere bağlı kalınarak özetlediğimiz esnaf muaflığı, getiriliş mantığına uygun olarak, günün koşullarına göre, gelişen ve değişen ekonomik, teknolojik, sosyal, kültürel şartlara göre sürekli güncellenmiş, canlı tutulmuştur.

Örneğin yukarıda yer alan 1. bendin parantez içi hükmü; “(Halı, kilim, battaniye, mensucat, trikotaj, saat, kıymetli maden ve madeni eşyalar gibi değeri yüksek olan maddeleri perakende olarak satanlarla, giyilecek eşya, gıda ve her türlü bakkaliye maddelerinin pazar takibi suretiyle satışını mutat meslek haline getirenler hariç)” şeklinde iken, 22/7/1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi ile  (Giyim eşyalarıyla zati ve süs eşyaları, değeri yüksek olan ev eşyaları ile pazar takibi suretiyle gıda, bakkaliye ve temizlik maddelerini ve sabit iş yerlerinin önünde sergi açmak suretiyle o iş yerlerinde satışı yapılan aynı neviden malları satanlar hariç) şeklinde değiştirilmiş, bu suretle günün ekonomik, sosyolojik, kültürel şartlarına göre bent kapsamında esnaf muaflığından faydalananların faaliyet alanları değiştirilmiştir.

Yine 2008 yılında bent numaraları kaydırılarak araya eklenen (yukarıdaki son haliyle yer alan) 7. bent ile sosyolojik ve toplumsal bir gerçeğimiz olan; demirden yapılmış ve üzerinde telisten haznesi bulunan, iki adet tekeri olan ve insan gücüyle çekilerek hareket ettirilen motorsuz aparatlar ile kağıt vb hurda toplayan, ekmeğini ve geçimini çöpten ve sokaklardan çıkartan “kağıt topayıcıları” olarak adlandırılan emekçilerin esnaf muaflığı kapsamında oldukları ve bu suretle vergi dışı kaldıkları hususuna açıklık getirilmiştir.

Benzer şekilde 21/3/2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle (8) numaralı bentten sonra gelmek üzere yukarıda yer alan haliyle (9) numaralı bent eklenmiş ve eski (9) numaralı bent (10) numaralı bent olarak teselsül ettirilmiş ve yapılan bu değişiklikle, el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık ve bunlar gibi geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyette bulunanların basit usule tabi olmanın şartlarını taşıyor olsalar dahi (işletme büyüklüğü ölçüleri itibariyle işletme hesabı esası sınırlarına girmedikleri sürece) esnaf muaflığından faydalanmaya devam etmelerine imkan tanınmıştır.

Teknolojik gelişmeye dayalı değişikliğe örnek olarak, yine 7103 sayılı Kanunla maddeye eklenen 9 numaralı bent ile, binaların çatı ve cephelerine kurulan sistemler vasıtasıyla yapılan elektrik üretimini teşvik etmek amacıyla bu şekilde elektrik enerjisi üretimi yapanların faaliyetinin vergi dışı bırakılmak suretiyle desteklenmesi sağlanmıştır.

En son olarak, 18/1/2019 tarihli ve 7162 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle 6. bentte yer alan “işyeri açmaksızın” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı, ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden” ibaresi eklenmiştir. Böylece evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, (elekrik motoru vb) hareketli kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanların, satış tutarlarının belirlenen rakamsal tutarları aşmaması şartıyla esnaf muaflığından faydanlamaya devam edebilecekleri hususuna açıklık getirilmiştir.

Nitekim bu suretle kanun metninde yer alan işyeri açmak suretiyle cümlesinin mefhumu muhalifinden hareketle, “işyeri açmak illa dükkan tutmakla olmaz, çağın koşulları gereği internet ortamında açılan web sitesi kanaatimce işyeri açmak hükmündedir, oysa bu işleri yapanların esnaf muaflığından faydalanabilmeleri için işyeri açmamış olmaları gerekir, o sebeple web sitesi üzerinden yapılan satış esnaf muaflığını bozar, o halde bu faaliyet üzerinden elde edilen kazanç vergilendirilmedir” şeklinde, vergi uygulayıcılarının yada idari yargıçların kanunun getiriliş amacını aşan görüş ve yorumlarının da önüne geçilmiş olunmaktadır.

En son olarak 15 Mart 2019 tarihli ve 30715 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 306)’nde 7161 ve 7162 sayılı Kanunlar ile Gelir Vergisi Kanununda yapılan söz konusu değişiklikler ile ilgili açıklamalarda bulunulmuştur.

Konu başlığımıza yönelik olarak, bahsi geçen Tebliğin 4, 5, 6 ve 7. Maddelerinde “İnternet ve Benzeri Elektronik Ortamlar Üzerinden Yapılan Satışlarda Esnaf Muaflığı” başlığı altında 18/1/2019 tarihli ve 7162 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle Gelir Vergisi Kanunun 9. Maddesinde yapılan  değişiklik işlenmiştir. Tebliğde yapılan açıklamalar özetle aşağıdaki gibidir.

Evlerde üretilen ürünlerin satışında esnaf muaflığı

193 sayılı Kanunun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında, evlerde kendi el emekleri ile imal ettikleri ürünleri bir işyeri açmaksızın satanlar, esnaf muaflığından faydalanabilmektedirler.

Bu muaflıktan faydalanılabilmesi için;

– İmal edilen ürünlerin, 193 sayılı Kanunun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında olması,

– Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve aletlerin kullanılmaması,

– Dışarıdan işçi çalıştırılmaması,

– Ürünlerin işyeri açmaksızın satılması,

– Ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılmaması,

– Ürünlerin, ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri kermes, festival ve panayırlarda satılmaması,

– Ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısı ile gerçek usulde gelir vergisine tâbi olunmaması,

– Faaliyetin, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapılmaması gerekmektedir.

Ürünlerin; ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere, düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.

Evlerde üretilen ürünlerin internet ve benzeri elektronik ortamlarda satışı

7162 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle 30/1/2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, 193 sayılı Kanunun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından faydalananların, evlerde imal ettikleri ürünleri, internet ve benzeri elektronik ortamlarda da satmaları halinde esnaf muaflığından faydalanmaları mümkün hale getirilmiştir.

Bu muaflıktan faydalanılabilmesi için, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarının ilgili yıl içinde geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması gerekmektedir.

193 sayılı Kanunun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde sayılan ürün çeşitlerinden, birden fazlasının üretilerek internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satılması durumunda, satış tutarının ilgili yıl içinde geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması şartı, her bir ürün cinsi için ayrı ayrı değil tüm ürünlerin toplam satış tutarı için geçerlidir.

Satışların bir kısmının internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden, bir kısmının muafiyet kapsamında diğer şekillerde yapılması halinde, satış tutarının ilgili yıl içinde geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması şartı, sadece internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapılan satışlar için geçerli olup, diğer şekillerde yapılan satışlarda tutar sınırlaması bulunmamaktadır.

İnternet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yıl içerisinde yapılan satışların ilgili yılda geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını geçmesi halinde, esnaf muafiyeti kaybedilecek ve izleyen takvim yılı başı itibarıyla gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

Örnek : 193 sayılı Kanunun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından yararlanan Bayan (A), evinde ürettiği tarhana, erişte ve mantıları, kamu kurumlarınca düzenlenen kermes, festival, panayırlarda ve internet üzerinden satışa aracılık eden bir platform aracılığıyla satmaktadır.

Bayan (A)’nın, 2019 takvim yılında internet üzerinden yapmış olduğu satış tutarı 25.000 TL, diğer satış tutarı ise 10.000 TL dir.

Bayan (A), internet üzerinden yapmış olduğu satış tutarı olan 25.000 TL, 2019 yılı için belirlenen yıllık asgari ücretin brüt tutarı olan 30.700,80 TL’yi aşmadığından, muafiyetten faydalanmaya devam edecektir.

Örnek : 193 sayılı Kanunun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından yararlanan Bay (B), evinde ürettiği hediyelik turistik eşyaları belediye tarafından belirlenen geçici bir stantta ve internet üzerinden satmaktadır.

Bay (A)’nın 2019 takvim yılında internet üzerinden yapmış olduğu satış tutarı 35.000 TL, diğer satış tutarı ise 15.000 TL’dir.

Bay (A), internet üzerinden yapmış olduğu satış tutarı olan 35.000 TL, 2019 yılı için belirlenen yıllık asgari ücretin brüt tutarı olan 30.700,80 TL’yi aştığından, muafiyetini kaybedecek ve 1/1/2020 tarihinden itibaren gelir vergisi mükellefi olacaktır.

Evlerde üretilen ürünlerin internet ve benzeri elektronik ortamlarda satışında vergi tevkifatı ve belgelendirme

193 sayılı Kanunun 9’uncu maddesinin son fıkrasında, “Bu muaflığın, 94’üncü madde uyarınca tevkif suretiyle kesilen vergiye şümulü yoktur.” hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar ile tevkifata tabi tutulacak ödemeler belirtilmiş ve aynı fıkranın (13) numaralı bendinde vergiden muaf esnafa yapılan ödemeler tevkifat kapsamına alınmış olup, 9’uncu maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan emtia bedelleri veya bu emtianın imalinde ödenen hizmet bedelleri üzerinden yapılacak tevkifat oranı 6/6/2012 tarihli ve 2012/3322 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %2 olarak belirlenmiştir.

Tevkifat yapmakla sorumlu olanlar tarafından, 193 sayılı Kanunun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında, vergiden muaf esnaftan internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden veya muafiyet kapsamında diğer şekillerde satın alınan mallar için yapılan ödemeler üzerinden, aynı Kanunun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinin (a) alt bendi uyarınca %2 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir.

Esnaf muaflığından yararlananlardan yapılan alışların tamamının gider pusulası ile belgelendirilmesi esas olmakla birlikte, münhasıran internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satın alınan mallar için yapılan ödemelere ilişkin olmak üzere, gider pusulasında bulunması gereken bilgileri (imza hariç) ihtiva eden banka dekontları ile de belgelendirilmesi mümkündür.

Örnek: 193 sayılı Kanunun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından yararlanan Bayan (C), evinde ürettiği hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça ve yapma çiçekleri, kamu kurumlarınca düzenlenen kermes, festival, panayırlarda ve internet üzerinden satışa aracılık eden bir platform aracılığıyla satmaktadır.

Bayan (C), internet üzerinden ticari kazancı nedeniyle gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olan Bay (E)’ye 2.000 TL ve (F) A.Ş.’ye 3.000 TL lik satış yapmıştır.

Bay (E) ve (F) A.Ş. tarafından Bayan (C)’den satın alınan ürünlerin, gider pusulası veya gider pusulasında bulunması gereken bilgileri ihtiva eden banka dekontuna istinaden belgelendirilmesi ve yapılan ödemeler üzerinden 193 sayılı Kanunun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinin (a) alt bendi uyarınca da gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Share: