Maddi Olay: Davacı tarafından, hisselerinin % 100’üne sahip yurt dışında mukim ilişkili şirketten faiz ödenmeyeceği kararlaştırılarak alınan ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 12. maddesinin 7.fıkrası uyarınca dönem sonunda kar payı sayılacak olan örtülü sermaye niteliğindeki borç üzerinden hesaplanan faizin katma değer vergisinin konusuna girmediği ihtirazi kaydıyla 2018 yılının Ekim dönemi için 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca sorumlu sıfatıyla verilen beyanname üzerine ihtirazi kayda itibar edilmeyerek tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir. Ödenmeyen faiz üzerinden katma değer vergisinin doğmayacağı, aksi yöndeki kanaatin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun; vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas alınması yönündeki hükmüne aykırı olduğu gerekçesiyle iptal davası açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
Borç olarak alınan tutarın örtülü sermaye olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. KDV kanunu hükümlerinin incelenmesinden, banka, banker ve sigorta şirketleri dışında kim tarafından yapılırsa yapılsın her türlü borç verme ve finansman temini hizmetlerinin katma değer vergisine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Kuruluş amacı kar elde etmek olan şirkete ait paranın karşılıksız olarak paydaşına kullandırılması suretiyle bu kaynağın, işletmenin gereksinimlerinde kullanılmadığı gibi borç veren bakımından kazançtan da yoksun kalınmış olması hususları bir arada değerlendirildiğinde, davacı şirketin %100 hisseli ortağı olan şirketten aldığı yüksek meblağ borçlar için düzenlenen sözleşmelerde faiz ödenmeyeceği kararlaştırılmıştır. Faiz ödenmeyerek finansal bir avantaj sağlanmış olsa bile aradaki bu ticari ilişkinin bir finansman hizmeti olduğu ve bu finansman hizmetinin, işlemin mahiyetine göre emsal bedelinin belirlenmesi suretiyle matrahının tespit edilerek vergilendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davacı tarafından sorumlu sıfatıyla verilen beyanname üzerine tahakkuk eden katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Karar Özeti:
İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
Danıştay Üçüncü Daire: 04.04.2023 Tarih Ve E: 2020/2781, K: 2023/1144 Sayılı Kararı:
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.