Katma Değer Vergisi Kanunu’nun amir hükmü gereği mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, faaliyetlerine ilişkin olarak;
– Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini,
– İthal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisini,
– Götürü usulden gerçek usulde geçerken, dönem başında (envanterde) yer alan mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini,
indirebilmektedirler.
Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamının, mükellefin vergiye tâbi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olması durumunda ise aradaki fark sonraki döneme devretmekte, (iade doğuran işlemler hariç) iade edilmemektedir.
KDV sisteminin kurgusu gereği indirim hakkının temel şartı, KDV’nin belge üzerinde ayrıca gösterilmiş olması ve bu belgenin belirlenen süre içerisinde yasal deftere kaydedilmiş olmasıdır.
Aksi halde; katma değer vergisinin belge üzerinde ayrıca gösterilmemesi yahut belgenin sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğu yönünde vergi inceleme raporu bulunması ya da belgenin yasal defterlere hiç kaydedilmemesi yahut belirlenen süre içerisinde kaydedilmemiş olması durumunda, karşı tarafa ödenmiş olsa dahi belgeye konu işleme ilişkin KDV’nin indirimi mümkün olamamaktadır.
01 Ocak 2019 tarihine kadar yukarıda bahsi geçen indirimin süresi “teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme dönemi” ile sınırlıydı. Yani bir belge yer alan KDV, belgenin üzerince yer alan düzenlenme tarihini içeren vergilendirme dönemi içerisinde deftere kaydedilmesi şartıyla indirim konusu yapılabilmekteydi.
Ancak 7104 sayılı Kanun ile Katma Değer Vergisi Kanununun ‘Vergi İndirimi’ başlıklı 29’uncu maddenin 3’üncü fıkrasında önemli bir değişiklik yapılmış; bahsi geçen fıkra metni “İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir.” şeklindeyken, “İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir.” şeklinde değiştirilmiş olup bu değişiklik 01.01.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu düzenlemeye göre alış vesikalarında gösterilen KDV tutarı, yasal defterlere kaydedilmek şartıyla vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılını takip eden takvim yılının sonuna kadar indirebilecektir. Böylelikle, özellikle dönem sonlarında faturanın geç gelmesi gibi sebeplerle yıl aşımından kaynaklanan KDV indirim hakkı kayıplarının önüne geçilmiştir.