Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde (TGB) faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım, tasarım veya Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31/12/2028 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. İstisnadan faydalanabilmek için bölgede faaliyette bulunduklarını belirten belgeyi beyanlarına ekleyip ilgili vergi dairesine başvuru gerekmektedir.
Bu istisna özü itibariyle bir kazanç istisnası olduğundan istisnaya konu gelirin tespitinin yanı sıra istisna kazancın tespitinde dikkate alınacak maliyet ve giderlerinde tespit edilmesi vergi ziyaına sebep olmaması açısından oldukça önemlidir.
1-) İstisnaya Konu Gelirin Tespiti
Bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin bölge içinde faaliyet gösterdikleri zaman dilimlerine tekabül eden yazılım, tasarım veya Ar-Ge çalışmaları sonucu ortaya çıkan ürünün lisans patent gibi gayri maddi haklarının satışından ya da kiralanmasından elde edilen kazanç istisnaya tabidir.
Bahsi geçen ürünleri ticari amaca konu olacak şekilde seri üretime tabi tutarak pazarlamaları halinde, bu ürünlerin pazarlanmasından elde edilen kazançlar (lisans, patent gibi gayri maddi haklara isabet eden kısmı hariç olmak üzere) istisna kapsamı dışına çıkarılmıştır.
Ürünlerin pazarlanmasından elde edilen kazanç ile gayri maddi haklara isabet kazançlar, transfer fiyatlandırması esaslarına göre ayrıştırılmalıdır.
Mükelleflerin bölgede faaliyete geçmeden önce başlayıp, bölgede devam ettirdikleri yazılım ve Ar-Ge’ye dayalı projelerden sağladıkları kazancın, bölgede yapılan kısmı ile bölge dışında tamamlanan kısmı da ayrıştırılmalıdır. Bölgede projeye başlanılmasından sonra ortaya çıkan maliyetin, projenin tüm süreçlerdeki maliyetin tamamına oranı kullanılarak ayrıştırılmalıdır.
2-) İstisnaya Konu Kazanç Tutarının Tespiti
İstisna kapsamındaki faaliyetlerden elde edilen hasılattan bu faaliyetler nedeniyle yüklenilen gider ve maliyet unsurlarının düşülmesi sonucu bulunacak kazancın tamamı kurumlar vergisinden istisna olacaktır.
İstisna konusu faaliyetlere ilişkin hasılat, maliyet ve gider unsurları ile diğer faaliyetlere ilişkin hasılat, maliyet ve gider unsurları ayrı ayrı izlenmesi, ilişkilendirilmemesi ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir.
Kanun uygulaması kapsamında istisna olan faaliyetlerin zararla sonuçlanması halinde, bu zararların istisna kapsamında olmayan diğer faaliyetlere ilişkin kazançlardan indirilmesi mümkün değildir.
Diğer taraftan, teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren mükelleflere, istisnadan yararlanan Ar-Ge projelerine ilişkin olarak, TÜBİTAK ve benzeri kurumlar tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde hibe şeklinde sağlanan destek tutarları ile diğer kurumların bu mahiyetteki her türlü bağış ve yardımları, kurum kazancına dahil edilecek ve istisnadan yararlandırılacaktır.
3-) Müşterek Genel Giderler Ve Amortismanların Dağıtımı
İstisna konusu faaliyetler ile kapsam dışı işlerin birlikte yapılması halinde müşterek genel giderlerin, bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan maliyetlerin birbirine oranı esas alınarak dağıtılması gerekmektedir.
Yine müştereken kullanılan tesisat, makine ve ulaştırma vasıtalarının amortismanlarının ise bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısına göre dağıtımının yapılması gerekmektedir. Hangi işlerde ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin amortismanlar, müşterek genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulmalıdır.
4-) Kazancı İstisna Edilenlerin Fon Yükümlülüğüne İlişkin Düzenleme
28/1/2021 tarih ve 7263 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında 4691 sayılı kanuna “Ek Madde 3” ilave edilmiştir.
“Ek Madde 3: 1/1/2022 tarihinden itibaren geçici 2 nci madde kapsamında yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançları tutarı 1.000.000 Türk lirası ve üzerinde olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, bu tutarın yüzde ikisi pasifte geçici bir hesaba aktarılır. Bu fıkra kapsamında aktarılması gereken tutar yükümlülüğü, yıllık bazda 20.000.000 Türk lirası ile sınırlıdır. Bu tutarın, geçici hesabın oluştuğu yılın sonuna kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da bu Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan diğer girişimcilere sermaye olarak konulması şarttır. Söz konusu tutarın ilgili yılın sonuna kadar aktarılmaması durumunda, bu Kanun kapsamında yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançlar tutarının yüzde yirmisi, ilgili yılda yararlanılan gelir ve kurumlar vergisi istisnasına konu edilemez. Bu tutar nedeniyle zamanında alınmayan vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir. Cumhurbaşkanı bu fıkrada yer alan tutar ve oranları birlikte ya da ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye, beş katına kadar artırmaya yetkilidir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”
Fon ayırma yükümlülüğünün 1/1/2022 tarihinden itibaren başlayacaktır. Ayrılacak fon tutarı, yıllık beyannamede beyan ettikleri istisna kazanç tutarı 1.000.000-TL ve üzerinde olanlar, yıllık bazda 20.000.000-TL’yi aşmamak üzere istisna kazanç tutarının %2’sini, pasifte geçici bir hesaba aktarmak zorundadırlar.
Geçici hesaba aktarılan bu fon tutarı, 2022 yılı sonuna kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu payı satın almak, girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak koymak veya 4691 sayılı Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan diğer girişimcilere sermaye olarak koymakla sorumludur.
Bu sorumluluğun yerine getirilmemesi durumunda, yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançlar tutarının yüzde yirmisi, ilgili yılda yararlanılan gelir ve kurumlar vergisi istisnasına konu edilemez. Bu tutar nedeniyle zamanında alınmayan vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir.