Bülten: 2022/34 7394 Sayılı Kanun Resmi Gazete’de Yayımlanarak Yürürlüğe Girdi

7394 Sayılı “Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi Ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 15 Nisan 2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup yürütme ve yürürlük maddeleri dahil toplam 40 maddeden oluşan Kanun ile vergi kanunlarında yapılan değişiklikler konu başlıkları itibariyle aşağıdaki gibidir;

  1. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

1.1. Etkin pişmanlık hükümlerinden soruşturma ve kovuşturma aşamasında da yararlanılması imkânı getirildi

Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 371’inci maddesinde etkin pişmanlık müessesesine, 359’uncu maddesinde ise kaçakçılık suçları ve cezalarına yer verilmiş olup 359’uncu maddede “371’inci maddedeki pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında bu madde hükmü uygulanmaz” hükmü yer almaktadır. Ancak metinde yer alan etkin pişmanlık müessesinden soruşturma ve kovuşturma aşamasında yararlanılamamaktadır.

7394 Sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Kaçakçılık suçları ve cezaları” başlıklı 359’uncu maddesinde yapılan değişiklikle, belirlenen şartların yerine getirilmesi durumunda etkin pişmanlık müessesinden soruşturma ve kovuşturma aşamasında da yararlanılması imkanı getirilmiştir.

Yeni duruma göre 359’uncu maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının; soruşturma evresinde ödenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise verilecek ceza üçte bir oranında indirilecektir.

Tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda verilecek ceza yarı oranında indirilecektir.

Belirtilen bu ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa açılan davalardan feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şartlarının yerine getirilmiş olması gerekmektedir.

Buna ilaveten bahsi geçen 4’üncü maddenin son bendinde yer alan “Bu maddede düzenlenen suçların birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde aynı suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde, Türk Ceza Kanununun 43’üncü maddesi uygulanır ” hükmü ile hapis cezalarının üst sınırı da dörtte birden dörtte üç oranına kadar artırılmıştır.

Söz konusu değişiklik, 15/04/2022, yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

1.2. Vergi daireleri tarafından düzenlenen ve vergi dairesince imzalanması gereken belgelerin bu daireler adına Gelir İdaresi Başkanlığınca imzalanması imkanı getirildi

7394 Sayılı Kanun’un 3’üncü maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasına “usul ve esasları belirlemeye” ibaresinden sonra gelmek üzere;

“, vergi dairesince bu Kanun ile diğer kanunlar kapsamında yapılan işlemlerde elektronik imza, mühür veya onay kullandırmaya, vergi daireleri tarafından düzenlenen ve vergi dairesince imzalanması gereken belgelerin Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda imzalanmasına, mühürlenmesine veya onaylanmasına izin vermeye, elektronik imza, mühür veya onayın kullanım usul ve esaslarını düzenlemeye”

ibaresi ile fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Vergi daireleri tarafından düzenlenen ve imzalanması gereken belgelerin, Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda imzalanması, mühürlenmesi veya onaylanması durumunda belgeler vergi dairesi tarafından imzalanmış, mühürlenmiş veya onaylanmış sayılır.”

Anlaşılacağı üzere, yapılan bu değişikliklerle, 213 sayılı Kanun’un “Vergi dairesi” başlıklı 4’üncü maddesinde yapılan düzenlemeyle; vergi dairesince yapılan işlemlerde elektronik imza, mühür veya onay kullandırma, vergi daireleri tarafından düzenlenen ve vergi dairesince imzalanması gereken belgelerin bu daireler adına Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda imzalanması, mühürlenmesi veya onaylanmasına izin verme, elektronik imza, mühür veya onayın kullanım usul ve esaslarını düzenleme konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.

Söz konusu değişiklikler, 15/04/2022, yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

  1. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

2.1. Reklam yasağı kararına rağmen, reklam yasağı getirilen sosyal ağlara reklam vermeyi sürdüren gelir vergisi mükelleflerinin bu harcamalarının vergi matrahının tespitinde gider kabul edilmemesine ilişkin düzenleme yapıldı

Bilindiği üzere 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”un ek 4’üncü maddesi uyarınca, Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıların Türkiye’de en az bir kişiyi temsilci olarak belirlemeleri gerekmekte olup, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde Türkiye’de mukim vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin ilgili sosyal ağ sağlayıcısına yeni reklam vermesi yasaklanmıştır.

Bu defa 7394 sayılı Kanun’un 1’inci maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler” başlıklı 41’inci maddesinin birinci fıkrasına ve yine bu 7394 sayılı Kanun’un 24’üncü maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Kabul edilmeyen indirimler” başlıklı 11’inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen bentle, 5651 sayılı Kanun’un ek 4’üncü maddesi uyarınca hakkında reklam yasağı kararı verilmiş olmasına rağmen, reklam yasağı getirilenlere reklam vermeye devam eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu harcamalarının vergi matrahının hesaplanmasında gider olarak kabul edilmemesi düzenlenmesi getirilmiştir.

Söz konusu değişiklikler, 15/04/2022, yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

2.2. Bir veya birden fazla özel sağlık kuruluşu ile sözleşme düzenleyerek hekimlik faaliyetini yürüten hekimlerin serbest meslek erbabı olarak kabul edilmesine açıklık getirildi

7394 Sayılı Kanun’un 2’nci maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Serbest Meslek Erbabı” başlıklı 66’ncı maddesinin ikinci fıkrasına eklenen bentle bir veya birden fazla özel sağlık kuruluşu ile sözleşme düzenleyerek hekimlik faaliyetini yürüten hekimlerin serbest meslek erbabı olarak kabul edilmesi ve kazançlarının serbest meslek kazancı hükümlerine göre vergilendirilmesi hüküm altına alınmıştır.

Yapılan bu düzenlemeye göre, 5510 Sayılı Kanun’un 4/b maddesi kapsamında sigortalı olarak aynı Kanunun Ek 10’uncu maddesi kapsamında çalışan hekimler serbest meslek erbabı olarak kabul edilecek olup ücretli olarak çalışan hekimlerin gelirleri ise önceden olduğu gibi ücret olarak göre vergilendirilmeye devam edilecektir.

Söz konusu değişiklikler, 15/04/2022, yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

  1. 5520 Kurumlar Vergisi Kanununda Yapılması Öngörülen Düzenlemeler

3.1. Gayrimenkul yatırım ortaklıklarına tanınan kazanç istisnasının kapsamı belirlendi

Bilindiği üzere 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları kurumlar vergisinden istisnadır. Diğer taraftan, esas faaliyet konusu gayrimenkullerle ilgili portföy işletmeciliği olmayan gayrı menkul yatırım ortaklığı mükelleflerinin istisna kapsamında olup olmadıkları yönünde yargıya taşman ihtilaflar söz konusu olmuştur.

7394 sayılı Kanun’un 22’nci maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinde yapılan değişiklikle münhasıran altyapı yatırım ve hizmetlerinden oluşan portföyü işletecek gayrimenkul yatırım ortaklıkları gibi esas faaliyet konusu gayrimenkullerle ilgili portföy işletmeciliği olmayan gayrimenkul yatırım ortaklıklarının istisna kapsamında olmadığı hususuna açıklık getirilmiştir.

Söz konusu bu değişiklik, 2023 yılı vergilendirme dönemine ilişkin kurum kazançlarına uygulanmak üzere 15/4/2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

3.2. Katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirleri istisna kapsamına alındı

Bilindiği üzere, 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “İstisnalar” başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca kurumların, 01.01.2022 tarihinden itibaren, tam mükellefiyete tabi diğer yatırım fonu katılma paylarından elde ettikleri kâr payları (portföyünde yabancı para birimi cinsinden varlık ve altın ile diğer kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye piyasası araçları bulunan yatırım fonlarından elde edilen kazançlar hariç) kurumlar vergisinden istisnadır. Söz konusu bu düzenleme yukarıda mevcut haliyle fon katılma paylarının fona iadesi suretiyle elde edilen kazançları kapsamamaktadır. Ayrıca söz konusu fonların katılma paylarından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 279’uncu maddesi kapsamında dönem sonu değerlemesine tabi olanlar açısından, bu değerlemeden doğan kazançlar da istisna kapsamında değildir.

7394 Sayılı Kanun’un 22’nci maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinde yapılan değişiklikle bahsi geçen yatırım fonlarından elde edilen kar paylarına ilave olarak katılma paylarının fona iadesi suretiyle elde edilen kazançlar da istisna kapsamına alınmıştır. Bu payların dönem sonu değerlenmesinden kazanç oluşması halinde ise bu kazançlar da istisna olarak değerlendirilmektedir.

Ayrıca, yatırım fonlarının katılma paylarının iki yıldan uzun süreyle elde tutulması halinde satışından doğan kazançların da %75 oranında istisnaya tabi olması sağlanmıştır.

Söz konusu değişiklikler 15/4/2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

3.3. Finans sektöründe kurumlar vergisi oranı %25 olarak belirlendi

7394 Sayılı Kanun’un 25’inci maddesi ile 5520 sayılı Kanunu’nun “Kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı” başlıklı 32’nci maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklikle; bankalar, finansal kiralama, faktoring, finansman ve tasarruf finansman şirketleri, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin kurum kazançları üzerinden kurumlar vergisi oranının %25 olarak uygulanması hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca aynı Kanunun 26’ncı maddesi ile söz konusu değişikliğin 01/07/2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak ve 01/01/2022 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için geçerli olmak üzere 2022 takvim yılında da uygulanabilmesine imkan sağlanmıştır.

Buna göre yukarıda sayılan kurumlar için 2022 yılı ikinci geçici vergi döneminden itibaren başlanmak üzere kurumlar vergisi oranı %25 olarak uygulanacaktır.

Mevcut haliyle diğer kurumlar için kurumlar vergisi oranı 2022 yılı için %23 olup yeni bir değişiklik yapılmadığı takdirde 2023’ten itibaren tekrar yüzde 20 olarak uygulanacaktır.

3.4. Sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi durumunda ortaklarca şirketlere aktarılan “sermaye tamamlama fon tutarlarının” kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaması

Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı maddesi sermayenin kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin olup zararın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisine eşit veya bu tutardan çok olması halinde, toplantıya çağrılan genel kurul;

  1. a) TTK’nin 473 ilâ 475’inci maddelerine göre sermaye azaltımı yapılmasına,
  2. b) Sermayenin tamamlanmasına,
  3. c) Sermayenin artırılmasına,

karar verebilmektedir.

Sermayenin tamamlanması, bilânço açıklarının ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından kapatılması olup sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde her ortak zarar sebebiyle karşılıksız kalan tutarı kapatacak miktarda parayı vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde olmayıp karşılıksızdır. Ayrıca yapılan ödemeler, gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans olarak nitelendirilmemektedir.

Bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca yapılan ödemeler öz kaynaklar içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanmakta ve takip edilmektedir. Sermaye tamamlama fonu yalnızca zararların mahsup edilmesi suretiyle kullanılabilmektedir.

7394 Sayılı Kanun’un 23’üncü maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6’ncı maddesine eklenen aşağıdaki fıkra ile sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde ortaklarca şirketlere bu kapsamda aktarılan tutarların kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaması hüküm altına alınmıştır.

(3) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı maddesi uyarınca sermayenin tamamlanmasına karar verilen şirketin ortakları tarafından zarar sebebiyle karşılıksız kalan kısmı kapatacak miktarda aktarılan tutarlar kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaz.”

Söz konusu değişiklikler 15/4/2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

  1. Katma Değer Vergisi Kanunda Yapılması Öngörülen Düzenlemeler

4.1. Çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları ile yabancılara KDV istisnası kapsamında teslim edilen konut veya iş yerinin elde tutma süresi 3 yıla çıkartılmıştır

Bilindiği üzere3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Araçlar, kıymetli maden ve petrol aramaları ile ulusal güvenlik harcamaları ve yatırımlarda istisna” başlıklı 13’üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi uyarınca, konut veya iş yeri olarak inşa edilen binaların ilk tesliminde uygulanmak ve bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmek kaydıyla, resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları hariç olmak üzere, çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler ile kanuni ve iş merkezi Türkiye’de olmayan ve bir işyeri ya da daimi temsilci vasıtasıyla Türkiye’de kazanç elde etmeyen kurumlara yapılan konut veya iş yeri teslimleri KDV’den istisnadır.

Düzenleme öncesi hükümlere göre bahsi geçen istisna kapsamında teslim alınan konut veya iş yerinin bir yıl içerisinde elden çıkarılması halinde ise zamanında tahsil edilmeyen verginin, tecil faiziyle birlikte tapu işleminden önce elden çıkaran tarafından ödenmesi şartı mevcuttur.

7394 Sayılı Kanun’un 10’uncu maddesi ile 3065 sayılı KDV Kanun’un 13’üncü maddesinde yapılan değişiklikle bahsi geçen 1 yıllık süre 3 yıla çıkartılmıştır.

Söz konusu değişiklik 15/4/2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

4.2. Teşvik belgeli yatırımlar kapsamında yapılan inşaat işlerine ilişkin yüklenilen KDV’nin iadesine ilişkin düzenleme istisna kapsamına alınmıştır

7394 Sayılı Kanun’un 11’inci maddesi ile imalat sanayine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin iadesi uygulaması, istisna uygulamasına çevrilmiş, ayrıca turizme yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan inşaat işleri de bu istisna kapsamına alınmaış ve süresi 31/12/2025 tarihine kadar uzatılmıştır.

Buna göre, imalat sanayi ile turizme yönelik yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifaları 31/12/2025 tarihine kadar katma değer vergisinden istisna olup Cumhurbaşkanlığının bu süreyi 3 yıla kadar uzatma yetkisi bulunmaktadır.

Bu kapsamda yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilecek, indirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler ise talebi üzerine istisna kapsamında işlem yapan mükellefin iade edilecektir.

Cumhurbaşkanı, yukarıda yer alan süreyi üç yıla kadar uzatmaya yetkili olacaktır.

Söz konusu değişiklik 01/05/2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

4.3. Elektrik motorlu taşıt araçlarını Türkiye’de üreten mükelleflere verilen mühendislik hizmetleri 31/12/2023 tarihine kadar KDV’den istisna edilmiştir

7394 Sayılı 12’nci maddesi ile 3065 Katma Değer Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 42’inci maddeyle, Türkiye’de gerçekleştirdikleri Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirdikleri elektrik motorlu taşıt araçlarını Türkiye’de imal eden mükelleflere bu araçların geliştirilmesine yönelik verilen ve yatırım teşvik belgesi kapsamında yer alan mühendislik hizmetleri 31/12/2023 tarihine kadar katma değer vergisinden istisna edilmiştir.

Söz konusu değişiklik 15/4/2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu 7394 sayılı Kanun’un tam metni ektedir.

Bülten 2022- 34 7394 Sayılı Kanun

Share: