Bülten: 2019-07 7162 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Mali Mevzuatta Yapılan Değişiklikler

7162 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Mali Mevzuatta Yapılan Değişiklikler

 

0/01/2019 tarih ve 30671 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7162 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile başta Gelir Vergi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu  ve Katma Değer Vergisi Kanu olmak üzere diğer bazı kanunlarda da değişiklik yapılmış olup 7162 sayılı konusu Kanun ile vergi ve diğer kanunlarımızda yapılan değişikliklere aşağıda yer verilmiştir.

 

  1. Gelir Vergisi Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

 

1.1. Evlerde üretilen bazı ürünlerin internet üzerinden satışı da esnaf muaflığı kapsamına alındı

 

7162 Sayılı Kanunun 1’inci maddesiyle, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Vergiden Muaf Esnaf” başlıklı 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendine “işyeri açmaksızın” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı, ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden” ibaresi eklenerek, yapılan değişiklik ile evde imal ettikleri bazı ürünleri, yıllık asgari ücretin brüt tutarını aşmayacak şekilde internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanların esnaf muaflığı kapsamına alındı. Bu suretle başta ev hanımları olmak üzere küçük esnafın desteklenmesi sağlanmış olundu. Bahsi geçen maddenin karşılaştırmalı metni aşağıda gibi olup, yaplan bu değişlik 30/01/2019 (yayımı) tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

Önceki Hali Sonraki Hali
Vergiden muaf esnaf

Madde 9 – (Değişik: 24/12/1980-2361/4 md.)

(Değişik birinci cümle: 22/7/1998-4369/26 md.) Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretle çalışanlar gelir vergisinden muaftır.

6. Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın …..

.

.

.

satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.

Vergiden muaf esnaf

Madde 9 – (Değişik: 24/12/1980-2361/4 md.)

(Değişik birinci cümle: 22/7/1998-4369/26 md.) Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretle çalışanlar gelir vergisinden muaftır.

6. Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın veya yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı, ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden

satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.

 

1.2. İşverenler tarafından hizmet erbabına ödenen işsizlik veya işe başlatmama tazminatı veya diğer benzer adlar altında yapılan ödemelerden sadece 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca ödenen işsizlik ödeneği ve 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’na göre ödenen işe başlatmama tazminatının gelir vergisinden müstesna olduğu hüküm altına alındı

 

7162 Sayılı Kanunun 2’inci maddesiyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Tazminat ve Yardımlarda” başlıklı 25’inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yapılan değişiklikle, işsizlik kapsamında verilen tazminatlardan hangilerinin istisna kapsamına girdiği hususuna açıklık getirilmiştir.

Önceki Hali Sonraki Hali
Tazminat ve yardımlarda

Madde 25 – Aşağıda yazılı tazminat ve yardımlar Gelir Vergisinden müstesnadır:

1. Ölüm, engellilik, hastalık ve işsizlik sebepleriyle (işe başlatmama tazminatı dahil) verilen tazminat ve yapılan yardımlar;

Tazminat ve yardımlarda

Madde 25 – Aşağıda yazılı tazminat ve yardımlar Gelir Vergisinden müstesnadır:

1. Ölüm, engellilik ve hastalık sebebiyle . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  verilen tazminat ve yardımlar ile 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca ödenen işsizlik ödeneği ve 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’na göre ödenen işe başlatmama tazminatı,

 

Düzenleme ile; ölüm, engellilik ve hastalık sebebiyle verilen tazminat ve yardımlara ilişkin istisna aynen korunmuş, işsizlik kapsamında verilen tazminatların hangilerinin istisna kapsamana girdiği hususuna açıklık getirilmiştir.

 

Buna göre hizmet erbabına 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca ödenen işsizlik ödeneği ile işverenlerce 4857 sayılı Is Kanununun 21’inci maddesine göre ödenen ise başlatmama tazminatlarının da (arabuluculuk faaliyeti sonucunda tarafların, işçinin ise başlatılmaması konusunda anlaşmaları halinde en çok sekiz aylık ücret tutarında ödenecek ise başlatmama tazminatları dahil) istisna kapsamında olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla bu ödemelerden gelir vergisi kesintisi yapılmayacaktır.

 

Yapılan bu düzenleme 30/01/2019 (yayımı) tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

 

1.3. Vergiye uyumlu mükelleflerin vergi indiriminden yararlanabilmesi için her bir beyanname itibariyle tahakkuk eden vergiler ile ilgili öngörülen en fazla 10 TL’lik eksik ödeme yapılabileceğine ilişkin üst sınır 250 TL’ye yükseldi, tecil şartlarının ihlali halinde 15 günlük ek süre tanındı

 

7162 Sayılı Kanunun 3’inci maddesiyle, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi” başlıklı mükerrer 121 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yapılan değişiklikle, vergiye uyumlu mükellef düzenlemesinde yer alan eksik ödemelere ilişkin belirlenen her bir beyanname itibarıyla 10 Türk lirası sınırı 250 Türk lirasına çıkarılmıştır.

 

Ayrıca, ihraç kayıtlı mal teslimlerine ilişkin KDV Kanunun ve ÖTV Kanunu uygulamalarında olduğu gibi ilgili vergi kanunu gereğince tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesi halinde (ihracatın üç ay içerisinde gerçekleştirilmesi gibi) terkin edilecek vergilerin, söz konusu şartların sağlanamaması durumunda, kanunlarında öngörülen tecil süresinin (örneğin ihraç kayıtlı teslimlerde teslimin yapıldığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar olan süre) bitiminden itibaren 15 gün içerisinde ödenmesi halinde, 193 sayılı  Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121’nci maddesi ile getirilmiş olan “tahakkuk eden vergilerin kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması” şartı ihlal edilmemiş sayılacaktır.

Madde metnin karşılaştırılmalı hali aşağıdaki gibidir.

Önceki Hali Sonraki Hali
Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi

Mükerrer Madde 121 – (Mülga: 28/3/2007-5615/31 md.; Yeniden düzenleme: 23/2/2017-6824/4 md.)

Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere), bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilir. Şu kadar ki hesaplanan indirim tutarı, her hâl ve takdirde 1 milyon Türk lirasından fazla olamaz. İndirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilir. Bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmez. Gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı indirim tutarı, ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edilir.

Söz konusu indirimden faydalanabilmek için;

1. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması (Her bir beyanname itibarıyla 10 Türk lirasına kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali sayılmaz.),

 

Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi

Mükerrer Madde 121 – (Mülga: 28/3/2007-5615/31 md.; Yeniden düzenleme: 23/2/2017-6824/4 md.)

Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere), bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilir. Şu kadar ki hesaplanan indirim tutarı, her hâl ve takdirde 1 milyon Türk lirasından fazla olamaz. İndirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilir. Bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmez. Gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı indirim tutarı, ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edilir.

Söz konusu indirimden faydalanabilmek için;

1. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması (Her bir beyanname itibarıyla 250 Türk lirasına kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali sayılmaz. Vergi kanunları gereğince, tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesine bağlı olarak terkin edilecek vergilerin, şartların sağlanamaması halinde kanunlarında belirlenen tecil süresinin sonunu takip eden on beşinci günün bitimine kadar ödenmesi şartıyla bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.),

 

Söz konusu değişiklik 01/01/2019 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak 30/01/2019 (yayımı) tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

1.4. 27/3/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında yapılan ödemeler üzerinden kesilen gelir vergisi hizmet erbabına red ve iade edilecek

 

7162 sayılı Kanunun 4’üncü maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

 

“GEÇİCİ MADDE 89- 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar üzerinden tevkif edilerek tahsil edilen gelir vergisi, hizmet erbabının düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca red ve iade edilir.

Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere vazgeçilen davalarla ilgili olarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmez.

Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunan iade talepleriyle ilgili olarak bu madde hükmü uygulanmaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

 

21/03/2018 tarih ve 7103 sayılı Kanunla 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen (7) numaralı bent ile hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımların 193 sayılı Kanunun uygulamasında ücret sayılacağı, 27/03/2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere hüküm altına alınmıştı.

 

Yine 7103 sayılı Kanunla 193 sayılı Kanunun 25’inci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinde yapılan değişiklikle de bu tazminatlara uygulanacak istisna açıklığa kavuşturulmuştu.

 

Fakat 7103 sayılı Kanunun yayımından önceki dönemler için bu ödemeler üzerinden kesilen gelir vergilerinin iadesine yönelik olarak çok sayıda dava açılması açılan davalarda yargı organlarınca idare aleyhine verilen kararların müstakar hale gelmesi üzerine yapılan bu düzenlemeyle, mükelleflerle idare arasındaki bu ihtilafların sonlandırılması, idarenin ve yargının iş yükünün azaltılması, bütçeye yük oluşturan faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücreti vb ödemelerinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

 

Böylece 27/03/2018 tarihinden önce işten ayrılan hizmet erbabına, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında yasal haklarına ek olarak ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlardan yapılan gelir vergisi kesintisinin red ve iadesi sağlanmıştır.

 

Karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale sözleşmesi kapsamında yapılsa dahi ek tazminat niteliğinde olmayan ihbar tazminatı, normal ücret, yıllık izin ücreti, geçmiş veya mevcut dönemdeki çalışmalar karşılığı yapılan hizmet primi ve ikramiye ödemeleri ile ücret kapsamında olan benzeri ödemelerden kesilen gelir vergisinin iade edilmesi söz konusu değildir.

 

İlavetem maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirleme hususunda Hazine ve Maliye Bakanlığı’na da yetki verilmiştir.

 

Düzenleme 30/01/2019 (yayımı) tarihinde yürürlüğe girmiştir.

  1. Katma Değer Vergisi Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

 

2.1. 2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakaları ile ilgili KDV istisnası getirildi

 

7162 sayılı Kanunun 6’ncı maddesi ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

 

“GEÇİCİ MADDE 40- 2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarına ilişkin olmak üzere Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), katılımcı futbol kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlara, bu müsabakalar dolayısıyla yapılacak mal teslimleri ve hizmet ifaları ile bunların bu müsabakalar dolayısıyla yapacakları mal teslimleri ve hizmet ifaları katma değer vergisinden müstesnadır.

Bu maddede düzenlenen istisnalar dolayısıyla yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergilerden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler ise 32’nci madde hükümleri uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine nakden veya mahsuben iade edilir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı istisna ve iadenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

 

Yapılan düzenleme ile 2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarına ilişkin olmak üzere; Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) ile, katılımcı futbol kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlara,  bu müsabakalar dolayısıyla yapılacak mal teslimleri ve hizmet ifaları ile bunların bu müsabakalar dolayısıyla yapacakları mal teslimleri ve hizmet ifaları katma değer vergisinden istisna tutulmuştur.

 

Söz konusu istisna düzenlemesi çerçevesinde mal teslimi ve hizmet ifasında bulunanlar yüklenilen vergileri, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergilerden indirebilecek, indirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler ise 32’nci madde hükümleri uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine nakden veya mahsuben iade edilecektir.

 

Söz konusu düzenleme 30/01/2019 (yayımı) tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

  1. Kurumlar Vergisi Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

 

3.1. 6769 sayılı Kanun kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşların da sınai mülkiyet hakları istisnasından faydalanabilmesine imkan sağlandı

 

7162 sayılı Kanunun 11’inci maddesi ile, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5/B maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine “Kanun Hükmünde Kararname” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu” ibaresi ve (b) bendine “2’nci maddesinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya 6769 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinde” ibaresi eklenmiştir.

 

Madde metninin karşılaştırılması hali aşağıdaki gibidir.

 

Önceki Hali Sonraki Hali
Sınai mülkiyet haklarında istisna

MADDE 5/B-

(2) İstisnanın uygulanabilmesi için;

a) İstisna uygulamasına konu buluşun, 24/6/1995 tarihli ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname … . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve buluşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınması,

 

b) İstisna uygulamasından yararlanabilecek kişilerin, 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2’nci maddesinde … . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  belirtilen nitelikleri taşıması ve bu kişilerin patentli veya faydalı model belgeli buluşu geliştirme yetkisini haiz bulunması şartıyla, patent veya faydalı model belgesinin sahibi ya da patent veya faydalı model belgesi üzerinde tekel niteliğinde özel bir ruhsata sahip olması,

c) (Mülga: 15/7/2016-6728/57 md.)

gerekmektedir.

Sınai mülkiyet haklarında istisna

MADDE 5/B-

(2) İstisnanın uygulanabilmesi için;

a) İstisna uygulamasına konu buluşun, 24/6/1995 tarihli ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname veya 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve buluşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınması,

 

b) İstisna uygulamasından yararlanabilecek kişilerin, 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2’nci maddesinde veya 6769 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinde belirtilen  nitelikleri taşıması ve bu kişilerin patentli veya faydalı model belgeli buluşu geliştirme yetkisini haiz bulunması şartıyla, patent veya faydalı model belgesinin sahibi ya da patent veya faydalı model belgesi üzerinde tekel niteliğinde özel bir ruhsata sahip olması,

c) (Mülga: 15/7/2016-6728/57 md.)

gerekmektedir.

 

5520 sayılı Kanun’un “Sınai mülkiyet haklarında istisna” başlıklı 5/B maddesiyle, Türkiye’de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların kiralanması, devri veya satışı, Türkiye’de seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları veya Türkiye’de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazanç ve/veya iratların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının %50’si kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Söz konusu istisnadan yararlanılabilmesi için ise diğer şartların yanı sıra istisnaya konu buluşun mülga 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve buluşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınmış olması şartı aranmaktadır.

 

Söz konusu düzenleme 30/01/2019 (yayımı) tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

3.2. 2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarının Türkiye’de oynanmasına ilişkin olarak elde edilen kazanç ve iratlar ile ilgili gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti getirildi

 

7162 sayılı Kanun’un 12’nci maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

 

“GEÇİCİ MADDE 11- (1) 2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarının Türkiye’de oynanmasına ilişkin olarak Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), katılımcı futbol kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişiliklerden işyeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar gelir ve kurumlar vergisinden muaftır. Bu muafiyet, tevkif yoluyla alınan vergileri de kapsar.”

 

Bu suretle Ülkemizde düzenlenecek olan 2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakaları kapsamında Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) ile işyeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan katılımcı futbol kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişiliklerin, bu müsabakalara ilişkin olarak Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisinden muaf tutulmaları sağlanmıştır.

 

Ayrıca, söz konusu muafiyet, bu kapsamda elde edilecek kazanç ve iratlar üzerinden tevkif yoluyla alınması gereken vergileri de kapsamaktadır.

 

Söz konusu düzenleme 30/01/2019 (yayımı) tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

  1. Belediye Gelirleri Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

 

4.1. Hazine  ve Maliye Bakanlığı’na biletle girilen yerlere ilişkin eğlence vergisinin hesaplanması ve ödenmesine dair işlemlerin elektronik belge düzenlenmek suretiyle yapılmasına ait usul ve esasları belirleme yetkisi verildi

 

7162 sayılı Kanunun 5’inci maddesi ile 26/5/1981 tarih ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 21’inci maddesinin ikinci fıkrasının beşinci cümlesine “ödeme kaydedici cihaz kullanılarak” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya elektronik belge düzenlenmek suretiyle” ibaresi eklenmiştir.

 

Madde metninin karşılaştırılması hali aşağıdaki gibidir.

 

Maddenin Önceki Hali Maddenin Son Hali
Nispet ve Miktar Madde 21

(I) numaralı bendin (1) ve (2) numaralı alt bentleri ile yerli ve yabancı film gösterimlerine ilişkin belirlenen vergi bu Kanunun 22’nci maddesinin (1) numaralı bendinde öngörüldüğü şekilde hesaplanarak biletler kullanılmadan önce mahallin mal müdürlüğüne veya muhasebe müdürlüğüne emaneten yatırılır. Ödemenin yapıldığına dair banka dekontunun ibrazı üzerine belediye tarafından biletlere özel damga konulur. Ödeme yapmayanlar hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Bahsi geçen yerlerde toplanan meblağın %75’i Kültür ve Turizm Bakanlığı Merkez Saymanlık hesabına, %25’i ilgili belediyeye tahsilini takip eden ayın on beşinci günü akşamına kadar aktarılır. Maliye Bakanlığı yukarıdaki şartlara bağlı kalmaksızın, biletle girilen yerlere ilişkin eğlence vergisinin hesaplanması ve ödenmesine dair işlemlerin ödeme kaydedici cihaz kullanılarak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . yapılmasına ait usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

Nispet ve Miktar Madde 21

(I) numaralı bendin (1) ve (2) numaralı alt bentleri ile yerli ve yabancı film gösterimlerine ilişkin belirlenen vergi bu Kanunun 22’nci maddesinin (1) numaralı bendinde öngörüldüğü şekilde hesaplanarak biletler kullanılmadan önce mahallin mal müdürlüğüne veya muhasebe müdürlüğüne emaneten yatırılır. Ödemenin yapıldığına dair banka dekontunun ibrazı üzerine belediye tarafından biletlere özel damga konulur. Ödeme yapmayanlar hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Bahsi geçen yerlerde toplanan meblağın %75’i Kültür ve Turizm Bakanlığı Merkez Saymanlık hesabına, %25’i ilgili belediyeye tahsilini takip eden ayın on beşinci günü akşamına kadar aktarılır. Maliye Bakanlığı yukarıdaki şartlara bağlı kalmaksızın, biletle girilen yerlere ilişkin eğlence vergisinin hesaplanması ve ödenmesine dair işlemlerin ödeme kaydedici cihaz kullanılarak veya elektronik belge düzenlenmek suretiyle yapılmasına ait usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

 

E-bilet uygulamasına mükelleflerin dahil olmasını teşvik etmek amacıyla, hali hazırda ödeme kaydedici cihaz kullanarak bilet düzenleyen işletmelere sağlanan beyan ve ödeme usulünün e-bilet uygulaması açısından da sağlanabilmesi amacıyla, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda değişiklik yapılarak elektronik belge düzenlemek suretiyle de eğlence vergisinin beyan ve ödemesine imkan verecek idari düzenlemeleri yapabilmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiştir. Bu yetki ssonrası Hazine ve Maliye Bakanlığınca yayımlanacak tebliğler ile e-bilet uygulamasına dahil olacak mükelleflerin ödeme kaydedici cihaz kullanım zorunluluğuna tabi tutulmadan eğlence vergisinin beyan ve ödeme usulünün e-bilet ve benzeri belgeler yoluyla gerçekleştirilebilmesine imkan verilmiş olacak ve mükelleflerin söz konusu e-bilet uygulamasına gönüllü olarak dahil olmaları sağlanmış olacaktır.

 

Söz konusu düzenleme 30/01/2019 (yayımı) tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

Share: