Sermaye Artımı İndiriminden Yararlanan Mükelleflerin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar

Bilindiği üzere, 27/03/2015 tarih ve 6637 sayılı Kanun’un 8’inci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10’uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendinde;

– Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’si Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirebilecekleri,

– Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden itibaren başlamak üzere izleyen her bir dönem için ayrı ayrı yararlanılacağı,

– Sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde azaltılan sermaye tutarının indirim hesaplamasında dikkate alınayacağı,

– Bu bent hükümlerine göre hesaplanacak indirim tutarının, nakdi sermayenin ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay süresi kadar hesaplanacağı, matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarların, sonraki hesap dönemlerine devredeceği,

– Bu bendin uygulanmasında; sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dâhil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından veya bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan ya da ortaklar veya bu Kanunun 12’nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımlarının, indirim hesaplamasında dikkate alınayacağı,

– Bu bentte yer alan oranı, şirketlerin aktif büyüklükleri, ortaklarının hukuki niteliği, çalışan personel sayıları ve yıllık net satış hasılatlarına göre veya sermayenin kullanıldığı yatırımdan elde edilen gelirlerin kurumun esas faaliyeti kapsamında olmayan faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşmasına göre ya da sermayenin kullanıldığı yatırımların teşvik belgeli olup olmadığına veyahut makine ve teçhizat veya arsa ve arazi yatırımları için sermayenin kullanıldığı alanlar itibarıyla ya da bölgeler, sektörler ve iş kolları itibarıyla ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya; halka açık sermaye şirketleri için halka açıklık oranına göre %150’ye kadar farklı uygulatmaya Cumhurbaşkanı’nın yetkili olduğu,

Hüküm altına alınmıştır.

Akabinde 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 9) ile Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’ne eklenen 10.6. Sermaye artırımında indirim” başlıklı bölümde; düzenlemenin yasal dayanağı özetlenmiş, indirimin kapsamı, indirimden yararlanacak olan mükellefler, indirimin uygulamasına ilişkin esaslar, uygulama kapsamında sermaye artırımının tescili ve artırılan tutarın şirketin banka hesabına yatırılmasına ilişkin esaslar, sermaye atrımını indirimi uygulamasında sermaye avanslarının durumu, indirim uygulamasından her bir hesap dönemi için ayrı ayrı yaralanıp yararlanılamayacağı, kazanç yetersizliği nedeniyle indirim konusu edilemeyen tutarın sonraki dönemlere devri, sermaye azaltımı durumunda ne şekilde düzeltme yapılacağı, uygulamaya ilişkin verilen yetki çerçevesinde yayımlanan 26/6/2015 tarihli ve 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen indirim oranları, indirim uygulamasına ilişkin sınırlamalar ve uygulamaya ilişkin diğer hususlar, tereddüte mahal vermeyecek şekilde örneklerle detaylı şekilde açıklanmıştır.

Öte yandan, Tebliğ’in “10.6.5. Diğer hususlar” bölümünde;

– Kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili hesap döneminde indirim konusu yapılamayan tutarların, izleyen hesap dönemine ilişkin geçici vergilendirme dönemlerine ait geçici vergi matrahlarının tespitinde indirim konusu yapılabileceği,

– İndirimden faydalanmak isteyen sermaye şirketlerinin, taahhüt edilen sermaye artırımı tutarının nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen yatırıldığına ilişkin olarak bu işlemleri içeren ve ilgili banka şubesi tarafından onaylanmış banka hesap özetini kağıt ortamında veya elektronik ortamda ilgili dönem kurumlar vergisi beyannamesi verme süresi içerisinde kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine ibraz etmeleri gerektiği,

– İndirimden faydalanmak isteyen sermaye şirketlerinin, nakdi olarak artırdıkları sermaye ile indirime konu edecekleri tutara ilişkin bilgileri, kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bildirmeleri gerektiği,

hüküm altına alınmış olup uygulamadan yararlanan mükelleflerimizin, indirimden yararlanma şartlarını yerine getirmedikleri gerekçesiyle cezalı tarhiyata muhatap olmamaları için, bu hususlara dikkat edilmeleri önem arz etmektedir.

Saygılarımızla.

KARDEM YMM

Share: