05.08.2022 tarih ve E-35672403-010.01[125.07.2021]-105997 sayı ile Hatay Vergi Dairesi Başkanlığına;
Konu: Finansman gider kısıtlaması hk.
Soru: Şirket yassı çelik imalatı ve satışı işiyle iştigal etmektedir. Emtianın maliyetine intikal ettirilen finansman giderlerinin finansman gider kısıtlamasına tabi olup olmadığı sorulmuştur.
Cevap: İşletmenin yabancı kaynaklarının öz kaynaklarını aşması durumunda, aşan kısma tekabül eden ve emtianın maliyetine eklemiş olduğunuz finansman giderinin, %10’unun finansman gider kısıtlamasına tabi olması ve kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.
03.02.2023 tarih ve E-62030549-125-166945 sayı ile İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığına;
Konu: Finansman Gider Kısıtlamasında aynı kaynaktan doğan varlığın mahsubu
Soru: Almanya’da mukim şirketler tarafından belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancı paylaşmak amacıyla kurulan bir iş ortaklığı, sözleşme uyarınca “Çok Yüksek Hızlı Tren Setinin teslimi ile 3 yıl süreli Bakım-Onarım ve Temizlik Hizmet alımı” faaliyetini yerine getirmektedir. Ortaklık söz konusu işin tamamını ilişkili kişi konumundaki iki firmadan (taşeron) destek alarak gerçekleştirmektedir. Taşeron firmalar tarafından düzenlenen faturalar işin maliyetini oluşturmaktadır. Satış faturaları iş ortaklığınca TCDD ye düzenlenmektedir. Sözleşme para birimi döviz cinsinden olduğundan kur riski alınmaması için taşeronlar ile iş ortaklığı arasındaki ticari ilişkide de aynı döviz cinsi kullanılmaktadır. Taşeron firmalar tarafından iş ortaklığına düzenlenen faturalara istinaden TCDD’ye satış faturası düzenlendiğinden ve TCDD’den yapılan tahsilata istinaden (avanslar dahil) taşeron firmalara ödeme yapıldığından bilançoda yer alan taşeron firmalara olan döviz cinsinden fatura borçlarının iş ortaklığı açısından herhangi bir finansman ihtiyacı doğurmamaktadır. Ortaklık herhangi bir finansal veya kur riski taşımamaktadır. Pasiflerdeki tüm borçların karşılığında aktifte bu borçlar ile birebir ilişkili alacak bulunmaktadır. Söz konusu ilişkili borç ve alacakların değerlemesi neticesinde ortaya çıkan kur farkı gideri ve gelirleri birbirini götürmektedir. Söz konusu faaliyet çerçevesinde, bilançoda “Satıcılar” hesabında takip edilen ve herhangi bir finansman ihtiyacı doğurmayan taşeronlara ilişkin döviz cinsinden borçların finansman gider kısıtlaması kapsamında olup olmadığı sorulmuştur. Ayrıca bu borçlardan doğan kur farkı zararları ile bu borçlar ile birebir ilişkili olan döviz cinsinden alacaklara istinaden oluşan kur farkı gelirlerinin finansman gider kısıtlaması uygulamasında dikkate alınıp alınmayacağı hususları nasıl değerlendirilmelidir?
Cevap: Finansman gider kısıtlaması düzenlemesi uyarınca İş Ortaklığınızca kullanılan yabancı kaynakların öz kaynaklarınızı aşması halinde, aşan kısma münhasır olmak üzere kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, kur farkı vb. gider ve maliyet unsurları toplamının %10’u kurum kazancınızın tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.
Finansman giderlerinin yanı sıra finansman geliri de elde etmiş olan mükelleflerin söz konusu gelir ve giderlerini birbiri ile mukayese etmek suretiyle netleştirmeleri mümkün olmadığından, bilançonun aktifinde yer alan TCDD’den olan alacaklardan kaynaklanan “Alıcılar” hesabı ile taşeronlara olan borçlara istinaden “Satıcılar” hesabında izlenen borçların aynı kaynağa ilişkin olmaması nedeniyle, söz konusu borç ve alacaklara istinaden oluşan kur farkı geliri ile kur farkı giderinin birbirinden mahsubu mümkün bulunmamaktadır.
11.11.2022 tarih ve E-62030549-125[11-2021/]-1317755 sayı ile İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığına;
Konu: Enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan zararın finansman gider kısıtlamasında dikkate alınıp alınmayacağı
Soru: Şirket, altın ve mücevherat imali ve alım satım işi ile iştigal etmektedir. Her kurum geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılmaktadır, pasif hesapların parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan enflasyon zararı “658 Enflasyon Düzeltmesi Zararları” hesabında izlenmektedir. Enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan zararların finansman gider kısıtlaması hesaplamasında dikkate alınıp alınmayacağı sorulmuştur.
Cevap: Şirket tarafından 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi kapsamında yapılan enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan enflasyon düzeltmesi zararları, 18 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Tebliği’nde açıklanan “finansman giderleri” arasında yer almadığından, enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan zararların finansman gider kısıtlaması hesabında dikkate alınması söz konusu değildir.
16.02.2023 tarih ve E-49327596-125[KVK.ÖZ.2021.103]-36531 sayı ile Antalya Vergi Dairesi Başkanlığına;
Konu: Yabancı para cinsinden alınan mal ve hizmet teslimlerine ait avansların finansman gideri kısıtlamasına tabi olup olmadığı
Soru: ; Şirket, görsel, basılı veya internet yolu ile perakende ticaret faaliyeti ile iştigal etmektedir. Yabancı kaynakları öz kaynaklarını aştığı, gelecekte yapılacak mal veya hizmet teslimleri ile ilgili olarak müşterilerinden yabancı para cinsinden avanslar alınmaktadır. Bilançonun pasifinde yer alan ve işletmenin satış amacıyla gelecekte yapacağı mal ve hizmet teslimleri ile ilgili olarak peşin olarak tahsil ettiği tutarların izlendiği “340. Alınan Sipariş Avansları” hesabına ilişkin kur farklarının finansman gider kısıtlamasına tabi olup olmayacağı sorulmuştur.
Cevap: Bilançonun “Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar” bölümünde yer alan “340. Alınan Sipariş Avansları” hesabına ilişkin kur farkları finansman gider kısıtlamasında dikkate alınacaktır.
08.12.2022 ve E-38418978-125[6-2021/21-İ]-573035 sayı ile Ankara Vergi Dairesi Başkanlığına;
Konu: “Alınan Sipariş Avansları” Hesabına İlişkin Kambiyo Zararının Finansman Gider Kısıtlamasına Tabi Olup Olmayacağı
Soru: Şirket yurt dışına ihraç ettiği madenlere ilişkin olarak, bazı müşterilerinden döviz cinsinden avans almaktadır. Söz konusu avansların bilançonuzun “Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar” içerisinde yer alan “Alınan Sipariş Avansları” hesabında takip edilmektedir. “Alınan Sipariş Avansları” hesabına ilişkin kambiyo zararının finansman gider kısıtlamasına tabi olup olmayacağı sorulmuştur.
Cevap: Bilançonun “Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar” bölümünde yer alan “Alınan Sipariş Avansları” hesabına ilişkin kambiyo zararı finansman gider kısıtlamasında dikkate alınacaktır.
11.01.2023 tarih ve E-64597866-125-948 sayı ile Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığına;
Konu: Komisyonculuk faaliyetinden kaynaklanan borçlar için finansman gider kısıtlaması uygulaması hk.
Soru: Şirket her türlü demir ve çelikten mamul ve yarı mamul ürünlerinin alınıp satılması ve pazarlanması faaliyetinde bulunmaktadır. Yurt içindeki üreticilerden aldığı demir çelik ürünlerini, müşterilerine aynı bedel ve alım tarihi ile aynı gün sattığı ve sonrasında bu satışları üzerinden ayrı bir komisyon faturası düzenlemektedir. Şirket faaliyeti komisyonculuk ile sınırlı olması nedeniyle işlem hacmi her ne kadar yüksek olsa da bunun sınırlı bir sermaye tutarı ile yapılabilmekte, dolayısıyla Şirketin yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşmaktadır. Alım satım hacminin yüksek olması nedeniyle söz konusu aşım oranının yüksek olduğu, bu nedenle komisyonculuk faaliyeti kapsamında satın alınan ürünlere ilişkin dövizli borçlardan kaynaklı yüksek kur farkı giderleri ve bu çerçevede finansman gider kısıtlaması kapsamında kanunen kabul edilmeyen giderlerinizin oluşmaktadır. 18. Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketleri için tanınan istisnanın Şirket açısından da uygulanabilir olup olmadığı sorulmuştur.
Cevap: Dış ticaret sermaye şirketi ve/veya sektörel dış ticaret şirketi niteliklerini haiz olmayan Şirketin, yatırımın maliyetine eklenenler hariç olmak üzere, kullandığı yabancı kaynakların öz kaynakları aşan kısmına ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %…’luk kısmının … tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarınıza uygulanmak üzere kurum kazancının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.
19.06.2023 tarih ve E-64597866-125-12593 sayı ile Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığına
Konu: Yurt dışından alınıp yine yurt dışına satılan mallar için finansman gider kısıtlaması yapılıp yapılmayacağı hk.
Soru: Şirket yurt dışından satın aldığı malları Türkiye’ye getirmeden yurt dışında başka bir müşteriye satmaktadır. Satıcı firma satışa konu mala ilişkin faturayı firma adına düzenlemekte, mal bedelini ise ticarete taraf olan yurt dışı bankanın satıcı firmaya ödediği ve firma adına kredi açarak bu işlemi gerçekleştirmekte, malı satın alan firmanın mal bedelini bankaya ödediği zaman kredi kapatılmaktadır. Firma tarafından kullanılan bu kredilerin; uluslararası ticaret kapsamında malların bankalara rehni karşılığında finansman amacıyla kullanılıp ve yurt içi ihtiyaçlar kapsamında kullanılmamaktadır.
-Faaliyetlerin dış ticaret sermaye şirketlerinin işlemleri niteliğinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği,
-Finansman gider kısıtlaması uygulanıp uygulanmayacağı,
-Uluslararası ticarete yönelik oluşan finansman giderlerinin malların satılan mal maliyeti içerisinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği,
-Kullanılan kredilerin yabancı kaynak olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği,
-Alım satım işlemleri dolayısıyla oluşan kur farklarının (alıcı-satıcı cari hs.) bir bütün olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorulmuştur.
Cevap: Yurt dışından yapılan alımlar nedeniyle yüklenilen tutarların işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak kayıtlara intikali için, esas itibariyle, mezkûr Kanununun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerle tevsik edilmesi icap etmekte olup, aksi durumda gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmesi, ancak yurt dışından alınacak, ilgili ülke vergi mevzuatı çerçevesinde geçerli bir belge ile tevsikini gerektirmektedir.
Buna göre, somut durumda;
1- Yurtdışı firmadan mal alımlarınız ile ilgili olarak, yurtdışı firma tarafından şirketiniz adına fatura veya ilgili ülke vergi mevzuatına göre muteber bir belge düzenlenmesi, fatura veya söz konusu belgede yazılı bedelin Türk Lirası karşılığının kayıtlarınıza intikalinde, belgenin düzenlendiği günde T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen döviz alış kuru esas alınarak hesaplanan Türk Lirası karşılığının dikkate alınması,
2- Yurtdışındaki firmaya mal satışlarınız ile ilgili olarak, şirketiniz tarafından, alıcı adına genel hükümler çerçevesinde fatura düzenlenmesi, fatura muhteviyatı tutarın Türk Lirası karşılığının kayıtlarınıza intikalinde, faturanın düzenlendiği tarihte T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen döviz alış kurunun esas alınarak hesaplanan Türk Lirası karşılığının dikkate alınması,
3- Mal alışlarınıza/satışlarınıza ilişkin fatura/belge muhteviyatı tutarların, kısmen veya tamamen sonraki bir tarihte ödenmesi/tahsili halinde, borç/alacak tutarının değerleme günleri (hesap dönemi ve geçici vergi dönem sonları) itibarıyla 213 sayılı Kanunun 280 inci maddesine uygun olarak yabancı para değerlemesine tabi tutulması ve oluşan kur farklarının ilgili dönemde kayıtlara intikal ettirilmesi,
4- Söz konusu emtia alımlarınızın finansmanında kullanılmak üzere uluslararası bir ticaret bankasından kullanılan kredilere ilişkin olarak; söz konusu kredilere ilişkin komisyon, dosya masrafı v.b. giderler ile emtianın satın alınıp işletme stok kayıtlarına alındığı tarihe kadar oluşan kur farkları ve faiz giderlerinin maliyete intikal ettirilmesi; stok kayıtlarında yer alan emtia ile ilgili olarak daha sonra ortaya çıkan kur farkları ve faiz giderlerinin, ilgili bulundukları yıllarda gider veya maliyet olarak kayıtlara intikal ettirilmesi; stok kayıtlarında yer almayan emtia ile ilgili olarak daha sonra ortaya çıkan kur farkları ve faiz giderlerinin ise ilgili bulundukları yıllarda gider olarak kayıtlara intikal ettirilmesi gerekmektedir.
18.10.2022 tarih ve E-38418978-125[6-2021/30]-476079 sayı ile Ankara Vergi Dairesi Başkanlığına;
Konu:Bankalara Ödenen Komisyon Bedellerinin Finansman Gider Kısıtlaması Hesabında Dikkate Alınıp Alınmayacağı
Soru: Kredi kartı ile satışlara ait tutarların vadesi beklenmeden ilgili bankadan tahsil edilmesi karşılığında erken tahsil edilen bedeller için bankaya komisyon ödemesi yapılmıştır, ödenen komisyon bedellerinin finansman gider kısıtlamasına tabi olup olmayacağı sorulmuştur.
Cevap: Kredi kartı ile satışlara ilişkin tutarların vadesinden önce tahsil edilebilmesi için bankalara ödemiş olduğunuz komisyon bedelleri, yabancı kaynakların kullanımına bağlı olarak ödenen bir finansman gideri mahiyetinde olmadığından, söz konusu komisyon ödemelerinin finansman gider kısıtlamasına tabi tutulması söz konusu değildir.
27.02.2023 tarih ve E-38418978-125[6-21/28-İ]-99912 sayı ile Ankara Vergi Dairesi Başkanlığına;
Konu: Finansman Gider Kısıtlaması
Soru: 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Kabul Edilmeyen İndirimler” başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde yer alan finansman gider kısıtlaması ile ilgili bilançoda yer alan kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar içerisindeki “Kıdem Tazminatı Karşılığı”, “Maliyet Giderleri Karşılığı”, “Gider Tahakkukları Karşılığı” ve “Diğer Borç ve Gider Karşılıkları” hesaplarının aktif hesaplarda sonuç yaratan nitelikte hesaplar olduğundan dolayı sadece gerçek anlamda yabancı kaynaktan temin edilmiş borç niteliğinde olan kalemlerin dikkate alınması gerektiği belirtilerek, anılan hesaplara ait tutarların finansman gider kısıtlamasının hesabında dikkate alınıp alınmayacağı sorulmuştur.
Cevap: Bilançonun yabancı kaynaklar kısmında yer alan “Kıdem Tazminatı Karşılığı”, “Maliyet Giderleri Karşılığı”, “Gider Tahakkukları Karşılığı” ve “Diğer Borç ve Gider Karşılıkları” hesaplarının, finansman gider kısıtlaması uygulamasında yabancı kaynaklar toplamının hesabında dikkate alınması gerekmektedir.
22.02.2023 tarih ve E-38418978-120[42-2021/27]-92810 sayı ile Ankara Vergi Dairesi Başkanlığına;
Konu: Yıllara Sari İnşaat ve Onarma İşi Kapsamında Yapılan Hakediş Ödemelerinin Finansman Gider Kısıtlaması Hesabında Dikkate Alınıp Alınmayacağı
Soru: Yıllara sari inşaat ve onarma işleri kapsamında ödenen hakediş bedellerinin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi hükmü gereğince işin bittiği yıl gelir hesaplarına aktarılması nedeniyle bu bedellerin işin bittiği tarihe kadar bilançonun kısa vadeli yabancı kaynaklar grubunda yer alan “35-Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri” kalemi altında takip edildiği ve hakediş ödemelerinin fiilen kısa vadeli yabancı kaynak olmadığı belirtilerek, söz konusu ödemelere ait tutarların kısa vadeli yabancı kaynak toplamından düşülmek suretiyle finansman gider kısıtlaması hesaplanabilmesinin uygun olup olmayacağı sorulmuştur.
Cevap: Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerine ilişkin hakediş bedellerinin izlenmesi için kullanılan ”35 Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakediş Bedelleri” hesabının “3. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar” grubunda yer alması nedeniyle, bu hesaba kaydedilen tutarların da yabancı kaynakların öz kaynakları aşıp aşmadığının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
05.10.2022 tarih ve E-11395140-105[VUK-1-63]-1128534 sayı ile İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığına;
Konu: Gider kısıtlaması nedeniyle gider yazılamayan tutarın aracın maliyetine eklenip eklenilemeyeceği hk.
Soru: 28/12/2020 tarihinde alınan binek aracın bedelinin 150.000 TL olduğu, özel tüketim vergisi (ÖTV)’nin 120.000 TL, katma değer vergisi (KDV)’nin 48.000 TL olduğu, binek araçlara getirilen kısıtlama ile ÖTV ve KDV’nin 140.000 TL’lik kısmının gider yazılabildiği, araca ait ÖTV ve KDV toplamının 140.000 TL’lik kısmının gider yazılması, gider kısıtlaması nedeniyle gider olarak dikkate alınamayan 28.000 TL’nin ise aracın maliyetine eklenmesi yönünde işlem tesis edilip edilemeyeceği ile söz konusu tutarın kanunen kabul edilmeyen gider kabul edilip edilemeyeceği sorulmuştur.
Cevap: Binek otomobil iktisabınıza ilişkin ÖTV ve KDV toplamının 2020 takvim yılı için en fazla 140.000 Türk lirasına kadarlık kısmı ticari kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecek olup, ödemiş olduğunuz KDV ve ÖTV’yi tercihen doğrudan gider olarak dikkate almanız durumunda, KDV ve ÖTV tutarlarının toplamı olan 168.000 TL’nin 2020 takvim yılı için azami 140.000TL’si safi kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. Söz konusu tutarı aşan 28.000 TL’nin ise maliyet bedeline ilavesi mümkün bulunmamakta olup, kanunen kabul edilmeyen gider olarak 2020 takvim yılı kazancınıza dahil edilmesi gerekmektedir. KDV ve ÖTV tutarlarını tercihen aracın maliyet bedeline eklemeniz durumunda, amortismana tabi tutarı 2020 takvim yılı için 300.000 TL’yi aşan binek otomobilinize ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutara isabet eden kısmının safi kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınabileceği tabiidir.