Vergi Usul Kanununda Yapılan Değişiklikler
a) 7491 Sayılı Kanunun 15 inci maddesi ile; 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa 413 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki mükerrer madde eklenmiştir.
“Katılma payı:
MÜKERRER MADDE 413- Gelir İdaresi Başkanlığı sistemlerinde yer alan ve bu Kanunun 5 inci maddesi kapsamında üçüncü kişilerle paylaşılabilecek bilgilerin; anılan madde hükümleri çerçevesinde genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri dışındaki kamu kurum ve kuruluşları ve tüzel kişilerle paylaşılması karşılığında sorgu veya dönen kayıt başına 25 kuruştan az olmamak üzere katılma payı alınır. Katılma payının tutarı, sorgulanan veya dönen verinin sayısı, boyutu ve kapsamı, verinin sorgulama dışında toplu olarak paylaşılması durumunda paylaşılan verinin sayısı, boyutu, kapsamı ve mükellef sayısı ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenebilir. Bakanlık, kanunları gereğince mükelleflerden alabilecekleri bilgileri Başkanlık sistemlerinden alan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarından, paylaşılan verinin türü ve paylaşılma şeklini de dikkate alarak katılma payı almamaya veya daha düşük tutarlı almaya yetkilidir. Katılma payları, yeni bir belirleme yapılmadığı sürece, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılır. Ödenecek katılma payı tutarının belirlenmesine esas olan sorgu, dönen kayıt veya toplu olarak paylaşılan veri miktarının belirlenmesinde Gelir İdaresi Başkanlığı kayıtları esas alınır.
Katılma payları, takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından paylaşılan veriler üzerinden hesaplanır ve üç aylık dönemi takip eden ayın sonuna kadar veri paylaşılanlara bildirilir. Katılma payları bildirimin yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar Bakanlık merkez muhasebe birimine ödenir.
Süresinde ödeme yapmayanlarla ödeme yapılıncaya kadar bilgi paylaşımı yapılmaz. Süresinde ödenmeyen katılma payları gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre vergi dairelerince takip ve tahsil edilir.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”
b) 7491 Sayılı Kanunun 16 ncı maddesi ile; 213 sayılı Kanunun geçici 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “31/12/2023” ibaresi “31/12/2024” şeklinde değiştirilmiştir.
c)Bazı varlıklar için hızlandırılmış amortisman uygulaması (Geçici Madde 30)
Vergi Usul Kanunu’nun geçici 30. maddesi çerçevesinde, sanayi sicil belgesini haiz mükelleflerce münhasıran imalat sanayiinde veya Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunan mükelleflerce bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere ya da yatırım teşvik belgesi bulunan mükelleflerce bu belge kapsamında 31.12.2023 tarihine kadar iktisap edilen yeni makina ve teçhizat için uygulanacak amortisman oran ve sürelerinin, mevcut faydalı ömür sürelerinin yarısı dikkate alınmak suretiyle hesaplanması mümkünken, yapılan değişiklikle, uygulamanın süresi 31.12.2024 tarihine kadar uzatılmıştır.
d)Finans kurumlarında enflasyon düzeltmesi (Geçici Madde 33)
Bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumlan ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde, yapacakları enflasyon düzeltmesi sonucunda ortaya çıkacak kâr veya zararların vergi hesaplamalarında dikkate alınmayacağı ifade ediliyor. Bu kurumlar, düzeltilmiş değerleri kullanarak amortisman hesaplayabilecekleri ancak enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan kâr veya zararları kazancın tespitinde göz önünde bulunduramayacak. Bu da vergi ödemelerini etkilemeyecek.
Cumhurbaşkanına, sayılan kurumlarca geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2026 hesap döneminde enflasyon düzeltmesi yapılması durumunda, enflasyon düzeltmesi sonucu oluşacak kâr veya zararların kazancın tespitinde dikkate alınmaması yönünde düzenleme yapma yetkisi verilmesi, öngörülmüştür.
Bu düzenlemeden, sayılan kurumların 2024 ve 2025 yıllarında enflasyon düzeltmesi yapacakları, düzeltilmiş değerler üzerinden amortisman uygulayabilecekleri ancak enflasyon düzeltmesi sonucu oluşacak kâr veya zararlarını kazancın tespitinde dikkate alamayacakları anlaşılmaktadır.