Bülten: 2019-59 Varlık Barışı Düzenlemesine İlişkin Usul ve Esasların Yer Aldığı Genel Tebliğ Yayımlandı

19 Temmuz 2019 tarih ve 30836 sayılı I. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlan 7186 Sayılı Kanun ile varlık barışı uygulaması yeniden ele alınmış, söz konusu Kanunun 2’nci maddesinde getirilen yeni varlık barışı düzenlemesinin esaslarına yer verilmişti.

Bu defa 02 Ağustos 2019 tarih ve 30850 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)” ile 7186 sayılı Kanun’un 2’nci maddesi ile getirilen yeni varlık barışı düzenlemesinin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Buna göre;

Düzenlemenin kapsamına, gerçek ve tüzel kişilere ait olup;

– Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile,

– Yurt içinde bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar,

girmektedir.

Yurt dışında bulunan varlıkların bildirilmesi, Türkiye’ye getirilmesi ve vergisinin ödenmesine ilişkin usul ve esaslara Tebliğin ikinci bölümünde ayrı alt başlık altında yer verilmiş olup yurt dışında bulunan söz konusu varlıkların Tebliğ ekinde yer alan form (Ek 1) ile 31/12/2019 tarihine  kadar  bankalara veya (menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarına münhasır olmak üzere) aracı kurumlara bildirilebilmesi gerekmektedir.

Söz konusu varlıklara ilişkin olarak gerçek veya tüzel kişilerce vergi dairelerine herhangi bir beyanda bulunulmayacaktır.

Bildirime konu edilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde yurda getirilmesi veya yurtiçideki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır.

19/07/2019 Tarihi itibarıyla yasal defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla varlık barışından faydalanılabilecektir.

Yurt dışında bulunan ancak varlık barışı kapsamına girmeyen varlıkların ise 31/12/2019 tarihine kadar varlık barışı kapsamdaki varlıklara dönüştürülmek suretiyle söz konusu madde hükümleri çerçevesinde Türkiye’ye getirilmesi mümkündür.

Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak hesaba ilgili varlığın transferi işlemlerinde, bildirimde bulunan hesap sahibi ile yurt dışından varlığı transfer edenin farklı kişiler olmasının bu düzenleme hükümden faydalanılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

Diğer taraftan yurt dışında bulunan varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 19/7/2019 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/12/2019 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmayacaktır. Bu hükümden yararlananların, kredilerini kapattıklarına dair yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan alacakları tevsik edici belgelerin bir örneğini bildirimlerine eklemeleri gerekmekte olup bu bildirimi alan banka veya aracı kurumun, defter kayıtlarından düşme işlemine ilişkin kontrol yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Yurt dışında bulunan varlıklara ilişkin banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %1 oranında hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın onbeşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla Tebliğ ekinde (Ek-2’de) yer alan  beyanname ile bağlı bulundukları vergi dairesine beyan edeceklerdir. Beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, vergi dairelerince %1 oranında tarh edilen vergi, söz konusu beyan süresi içerisinde banka ve aracı kurumlarca vergi sorumlusu sıfatıyla ödenecektir.

Benzer şekilde Türkiye’de bulunan varlıklara ilişkin usul ve esaslara Tebliğin üçüncü bölümünde ayrı alt başlık altında yer verilmiştir. Buna göre;

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/12/2019 tarihine kadar Tebliğ ekinde (Ek-3’te) yer alan beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine doğrudan beyan edilebileceği gibi elektronik ortamda da beyan edilebilecektir.

Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, bu beyannamelerini de elektronik ortamda vereceklerdir.

Türkiye’de bulunan ve bu düzenleme kapsamında beyan edilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması durumunda, sermaye artırım kararının beyan tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın beyan tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, bu madde hükümlerinden faydalanılabilecektir.

Türkiye’de bulunan varlıkların vergi dairelerine beyan edilen değerleri üzerinden vergi dairelerince yine %1 oranında vergi tarh edilecektir. Bu şekilde hesaplanan vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir.

Şirket veya şirket ortaklarına ait olduğu halde şirketin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri dışındaki kişilerce tasarruf edilen varlıklar, söz konusu madde hükümleri çerçevesinde şirket adına bildirim veya beyana konu edilerek madde hükmünden yararlanılabilecektir. Ayrıca, gerçek kişilere ait olduğu halde bu kişilerin ortağı veya kanuni temsilcisi oldukları yurt dışındaki şirketlerce tasarruf edilen varlıkların da ilgili gerçek kişiler adına bildirim veya beyana konu edilmesi halinde madde hükmünden yararlanılabilmesi mümkündür. Ancak, bildirim veya beyan dışındaki nedenlerle yapılacak inceleme esnasında söz konusu varlıkların şirket veya şirket ortaklarına ya da gerçek kişilere ait olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir.

Türkiye’ye getirilen varlıklar ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince kanuni defterlere kaydedilen varlıklar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerine dahil edilebileceği gibi aynı varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerinden çekilebilecektir.

Varlık barışı kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce banka veya aracı kurumlara bildirildiği ya da vergi dairelerine beyan edildiği tarih itibarıyla, Türk Lirası karşılığı bedelleriyle, kanuni defterlere kaydedilebilecek ve söz konusu varlıkların elden çıkarılması halinde satış kazancının tespitinde bu bedel dikkate alınacaktır.

Ancak kayıtlara alınan varlıkların daha sonra elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından kazancın tespitinde gider veya indirim olarak kabul edilmeyecektir.

Varlık barışı kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması için;

– Bildirilen veya beyan edilen varlıklara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmiş olması,

– Bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi ya da Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmiş olması gerekmektedir.

Söz konusu Tebliğ ve ekleri ektedir.

VARLIK BARIŞI TEBLİĞİ EKİ FORMLAR

VARLIK BARIŞI TEBLİĞİ

Share: