Bülten: 2019-56 7186 Sayılı Torba Kanunla Getirilen Diğer Bazı Düzenlemeler

7186 Sayılı Kanunla getirilen düzenlemelerden,

– Yeni varlık barışı düzenlemesine ilişkin değerlendirmemize 2019/53 sayılı Bültende,

– Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri için hasılat esaslı vergilendirme yöntemi getirilmesine ilişkin değerlendirmelerimize 2019/54 sayılı Bültende,

– Yurtdışı çıkış harcı tutarının 15 TL’den 50 TL’ye yükseltildiğine ilişkin değerlendirmelerimize  2019/55 sayılı Bültende,

yer verilmiş olup yine 7186 Sayılı Kanunla getirilen diğer bazı düzenlemelere ilişkin değerlendirmeler ise konu başlıkları itibariyle aşağıda özetlenmiştir.

Elektrikli Motorlu Taşıt Araçlarını Ülkemizde İmal Eden Mükellefleri Vergisel Yönden Destekleyici Düzenlemeler Yapılmıştır

7186 Sayılı Kanunun 19. Maddesiyle 13/06/2006 tarih ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici 12. Madde ile 20/08/2016 tarih ve 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 80’inci maddesi kapsamında teşviklerden yararlanmasına karar verilen ve bu kapsamda sera etkisi yaratan egzoz gazı salınımını tamamen ortadan kaldıracak teknolojilerin geliştirilmesi için münhasıran Türkiye’de gerçekleştirdikleri Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirdikleri elektrik motorlu taşıt araçlarını Türkiye’de imal eden mükelleflerin, destek kararında belirlenen kadarıyla, bu yatırımları dolayısıyla bu Kanunun 32/A maddesi kapsamında hak kazandıkları yatırıma katkı tutarını, söz konusu malların ilk iktisabı dolayısıyla 31/12/2035 tarihine kadar vergi dairesine ödenen özel tüketim vergisinin, takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla bu mükelleflere kısmen veya tamamen, nakden ya da vergi borçlarına mahsuben ödenmesi suretiyle kullandırmaya Cumhurbaşkanı yetkili kılınmıştır. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.

Borçluların Finansal Kurumlara Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması İçin Getirilen Kredi Geri Ödeme Anlaşması Kapsamında Bir Takım İstisna ve Muafiyetler Getirildi

7186 Sayılı Kanunun 17. Maddesiyle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na eklenen geçici 32’nci madde uyarınca Türkiye’de faaliyette bulunan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktöring şirketleri ve finansman şirketleri ile bu maddede tanımlanan diğer finansal kuruluşlarla kredi ilişkisinde bulunan ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre hazırlanan çerçeve anlaşmalarda belirlenen borçlular, bu kuruluşlar tarafından kullandırılmış olan kredilere ilişkin olarak alınacak tedbirlerle, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkân verilmesini sağlamak amacıyla, dahil oldukları risk grubundaki diğer borçlularla bir bütün olarak veya kısmen yeniden yapılandırmaya tabi tutulabilecektir.

Madde uyarınca yapılacak finansal yeniden yapılandırmalara ilişkin usul ve esaslar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından çıkarılan yönetmelik hükümleri çerçevesinde hazırlanan çerçeve anlaşmalar ile belirlenecek olup madde hükümleri 19.07.2019 tarihinden itibaren iki yıl süreyle uygulanacaktır. Bu süreyi iki yıl daha uzatmaya ise Cumhurbaşkanı yetkili kılınmıştır.

Söz konusu düzenleme ile ilgili getirilmiş olan vergi istisna ve muafiyet düzenlemeleri aşağıdaki gibidir.

Maddeye göre yapılan çerçeve anlaşmaları ve bu anlaşmalar kapsamında düzenlenen sözleşmelerde belirlenen esaslar uyarınca;

  1. a) Yapılacak işlemler cezaevi harcı ve 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan (yargı harcı dahil) ve düzenlenecek kâğıtlar (Çerçeve Anlaşmaları ve Sözleşmeler dahil) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre alınan damga vergisinden,
  2. b) Alacaklı kuruluşlar tarafından her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden,
  3. c) Kullandırılan ve kullandırılacak krediler kaynak kullanımını destekleme fonundan,

istisna edilmiştir.

Söz konusu istisnalar, alacaklı kuruluşların çerçeve anlaşmaları ve bu anlaşmalar kapsamında düzenlenen sözleşmeler kapsamındaki işlemleri dolayısıyla doğrudan veya dolaylı edindikleri varlıkları ve teminatları, alacaklı kuruluşların kendi aralarında veya borçluya devri hariç, elden çıkardıkları hâllerde uygulanmaz.

13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan istisna hükmü, kanuni takibe alınma şartı aranmaksızın alacaklı kuruluşlara ilgili varlıklarını çerçeve anlaşmaları ve düzenlenen sözleşmeler kapsamında devreden kurumlar ile bu suretle ilgili varlıkları devralan söz konusu alacaklı kuruluşların bu varlıkları satışından doğan kazançları hakkında da uygulanır.

25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17’nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (r) bendinde yer alan istisna hükmü, ilgili varlıkların çerçeve anlaşmaları ve düzenlenen sözleşmeler kapsamında alacaklı kuruluşlara devir ve teslimi ile bu suretle ilgili varlıkları devralan alacaklı kuruluşların bu varlıkları devir ve tesliminde de uygulanır.

Sözleşme hükümleri uyarınca tahsilinden vazgeçilen alacak tutarları 213 sayılı Kanun hükümlerine göre alacaklı için değersiz alacak, borçlu için ise vazgeçilen alacak olarak dikkate alınır. Alacaklı kuruluşlar tarafından dahil oldukları risk grubunda bulunan borçlularla yapılan yeniden yapılandırma işlemlerinde bu fıkra hükümleri uygulanmaz.

Sözleşmelere göre borçları yeniden yapılandırılan borçlular tarafından alınmış olan teşvik belgelerinin süreleri ve ihracat taahhüt süreleri ile 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun Geçici 20’nci Maddesi çerçevesinde sağlanan kefaletleri de içermek üzere kredi garanti kurumları tarafından verilen garanti ve kefaletlerin süreleri, sözleşmeler ile belirlenen süreler kadar uzatılmış sayılır.

Bu madde hükümlerine göre finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınan bir borçlunun borçlarının sözleşmenin imza tarihini izleyen yılın başından itibaren iki yıl içerisinde tekrar finansal yeniden yapılandırmaya konu edilmesi hâlinde, bu madde hükmünde belirtilen vergi istisnaları ve teşvikler uygulanmaz.

Sözleşmeler ile uygulamaya konulan işlemlerin gerçekleşmemesi hâlinde dahi, uygulanmış olan vergi, fon ve harç istisnaları geri alınmaz.

Maddeye göre yapılan çerçeve anlaşmaları ve bu anlaşmalar kapsamında düzenlenen sözleşmeler için sağlanan vergi istisnaları ve teşvikler, bu madde kapsamında düzenlenen sözleşmelere istinaden yapılacak işlemlere 19.07.2019 tarihinden itibaren belirlenen iki yıllık süreyle sınırlı olmaksızın uygulanır.

Tahsil İmkanı Kalmaması Nedeniyle Kayıttan Düşülen Kredilerin Değersiz Alacak Sayılmasına İmkan Tanındı

7186 Sayılı Kanunun 16. Maddesiyle 19/10/2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 53’üncü maddesinin başlığı “Karşılıklar, teminatlar ve kayıttan düşme” şeklinde değiştirilmiş olup Madde metninde yapılan değişiklikle de; Bankaların, krediler ile ilgili olarak doğmuş veya doğması muhtemel zararların karşılanması için yeterli düzeyde karşılık ayrılmasına, kredilerin kalitesine ve sınıflandırılmasına, garantilerin ve teminatların alınmasına, bunların değerinin ve güvenilirliğinin ölçülmesine, takibe alınan kredilerin izlenmesi ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yayımlanan Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına göre kayıttan düşülmesine, kredilerin yeniden yapılandırılması dâhil geri ödenmelerine ilişkin politikaları oluşturmak ve uygulamak, bunları düzenli olarak gözden geçirmek, tüm bu hususları icra edebilecek gerekli yapıları tesis etmek ve işletmek zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır.

Uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemey ise Kurul yetkili kılınmıştır.

Diğer taraftan bu madde uyarınca krediler ile ilgili olarak ayrılan özel karşılıkların tamamı ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilebilecek olup bu madde uyarınca özel karşılık ayrıldıktan sonra tahsil imkânı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen krediler ise 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 322’nci maddesi hükümleri kapsamında değersiz alacak addolunacaktır.

Benzer şekilde 7186 Sayılı Kanunun 26. Maddesiyle 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 16’ncı maddesine eklenen ibareyle özel karşılık ayrıldıktan sonra tahsil imkânı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen alacaklar da yine 213 sayılı Kanunun 322’nci maddesi hükümleri kapsamında değersiz alacak addolunacaktır.

Faktoring Şirketlerinin Ayırdıkları Özel Karşılık Tutarını Kurumlar Vergisi Matrahının Tespitinde Gider Olarak Dikkate Alabilmelerine İmkan Sağlandı

Öncesinde 05.12.2017 tarih ve 30261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7061 Sayılı Kanun ile finansal kiralama ve finansman şirketlerinin ayırdıkları özel karşılık tutarlarını gider yazmalarına imkan tanınmıştı.

Bu defa 7186 Sayılı Kanunun 26’ncı maddesiyle, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 16’ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Finansal kiralama ve finansman şirketleri” ibaresi “Şirket” şeklinde değiştirilmek suretiyle faktoring şirketlerine de ayırdıkları özel karşılık tutarını, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alabilmelerine imkan sağlanmıştır.

 

Share: