Bülten: 2018/23
10.10.2018
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair (21 Seri No’lu) Tebliğ Yayımlandı
Tebliğ ile yapılan değişiklikler özetle aşağıdaki gibidir;
a- 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.4.3.1.) bölümünün yedinci ve sekizinci paragrafları değiştirilmiştir.
Bahsi geçen parağrafların değişmeden önceki hali aşağıdaki gibidir;
“2.1.3.4.3.Beyannamenin Düzenlenmesi
2.1.3.4.3.1. Alıcıların Beyanı
Sorumlu sıfatıyla beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen KDV tutarının satıcı tarafından beyan edilmiş olması halinde sorumlu adına yapılacak tarhiyatta vergi aslı aranmaz.
Sorumlu tarafından beyan edilip ödenmesi gerekirken satıcı tarafından beyan edilen KDV’nin ödenmiş olması halinde, bu verginin normal vade tarihinden ödendiği tarihe kadar; söz konusu verginin ödenmemiş olması halinde ise normal vade tarihinden yapılacak tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar gecikme faizi uygulanır.”
Bahsi geçen parağrafların değişiklikten sonraki hali aşağıdaki gibidir
“2.1.3.4.3.Beyannamenin Düzenlenmesi
2.1.3.4.3.1. Alıcıların Beyan
Sorumlu sıfatıyla beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen KDV tutarının satıcı tarafından beyan edilmiş ve Hazineye ödenmiş olması halinde sorumlu adına yapılacak tarhiyatta vergi aslı aranmaz. Sorumlu tarafından beyan edilip ödenmesi gerekirken satıcı tarafından beyan edilen ve Hazineye ödenen bu verginin normal vade tarihinden ödendiği tarihe kadar hesaplanan gecikme faizi alıcıdan aranır.
Söz konusu vergi satıcı tarafından beyan edilmiş olmakla birlikte, tahakkuk eden verginin ödenmemesi veya ödenecek KDV çıkmaması nedenleriyle Hazineye ödenmeyen vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar alıcıdan aranır.”
Yapılan bu değişikliklerle, Katma Değer Vergisi Kanunu tevkifat uygulaması kapsamındaki işleme ilişkin olarak alıcının KDV tevkifatını beyan etmemesi yahut eksik beyan etmesi durumunda yapılacak işlemlere ilişkin açıklamalar bu suretle netleştirilmiştir.
Son duruma göre, sorumlu sıfatıyla beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen KDV tutarının satıcı tarafından beyan edilmiş olması halinde sorumlu adına yapılacak tarhiyatta vergi aslı aranmaması için söz konusu verginin satıcı tarafından Hazineye ödenmiş olması şartı getirilmiştir. Sorumlu tarafından beyan edilip ödenmesi gerekirken satıcı tarafından beyan edilen ve Hazineye ödenen bu verginin normal vade tarihinden ödendiği tarihe kadar hesaplanan gecikme faizi alıcıdan aranacaktır.
Diğer taraftan söz konusu verginin satıcı tarafından beyan edilmiş olması ancak tahakkuk eden verginin ödenmemesi veya ödenecek KDV çıkmaması nedeniyle Hazineye ödenmeyen vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar ise alıcıdan aranacaktır.
b- Aynı Tebliğin (II/B-15.2.1.) bölümünün ikinci paragrafının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Üniversitelere yapılacak bağışlarda, uygulama imar planı, parselasyon planı veya vaziyet planı olmaması gibi nedenlerle inşaat ruhsatı alınamaması halinde, istisna kapsamında alınacak mal ve hizmet listesinin onayında ruhsat yerine üniversitenin inşaatla ilgili sorumlu biriminin uygun görüşü aranır.”
Yapılan bu değişiklikle, KDV Kanunun 13/1-k maddesinde yer alan “Genel ve Özel Bütçeli Kamu İdarelerine, İl Özel İdarelerine, Belediyelere ve Köylere Bağışlanan Tesislerin İnşasına İlişkin İstisna” uygulamasında üniversitelere yapılacak bağışlarda, uygulama imar planı, parselasyon planı veya vaziyet planı olmaması gibi nedenlerle inşaat ruhsatı alınamaması halinde, istisna kapsamında alınacak mal ve hizmet listesinin onayında ruhsat yerine üniversitenin inşaatla ilgili sorumlu biriminin uygun görüşünün alınması yeterli görülmüştür.
c- Aynı Tebliğin (III/B-3.1.1.) bölümünün sekizinci paragrafı ile (III/B-3.1.2.) bölümünün beşinci paragrafında yer alan “ay içi hesaplamalarda” ibaresi “ay içi hesaplamalarda doğrudan yüklenimler nedeniyle” şeklinde değiştirilmiştir.
Yapılan bu değişiklikle, indirimli orana tabi işlemlerde azami iade tutarının belirlenmesine ilişkin ek açıklamalar yapılmıştır.
Bilindiği üzere indirimli orana tabi teslim veya hizmetle ilgili olarak yılı içinde talep edilen mahsuben iade tutarlarının hesaplanmasında yüklenilen vergi ile söz konusu işlemler üzerinden hesaplanan vergi arasındaki farkın, (%1) oranına tabi işlemler için işlem bedelinin (%17)’sini, (%8)’e tabi işlemler için ise işlem bedelinin (%10)’unu aşan kısmı, iade hesabına dahil edilmemektedir.
Azami iade tutarının belirlenmesinde iade talebinde bulunulan döneme kadar yapılan toplam işlem bedeli dikkate alınmakta olup; Tebliğ değişikliği uyarınca ay içi hesaplamalarda doğrudan yüklenimler nedeniyle azami iade edilebilir tutarın aşılması bu durumu değiştirmeyecektir.
Benzer şekilde izleyen yıl içerisinde talep edilen nakden/mahsuben iade tutarlarının hesaplanmasında da azami iade tutarının belirlenmesinde, iade talebinde bulunulan yıldaki toplam işlem bedeli esas alınacak olup, ay içi hesaplamalarda doğrudan yüklenimler nedeniyle azami iade edilebilir tutarın aşılması bu durumu değiştirmeyecektir.
Nitekim doğrudan yüklenimler dolayısıyla iade edilebilecek KDV tutarı aşıldığında, aşan kısım sadece vergi inceleme raporuna dayanarak iade edilmekte, bu kısım YMM İade Raporuna dayanarak yahut teminat karşılığı iade edilmemektedir. ATİK’ler nedeniyle yüklenilen KDV’den dolayı azami iade edilebilir tutarının aşılması durumunda aşan kısım hiçbir şekilde iade edilmemektedir.