Bülten: 2018/10
18.08.2018
7143 Sayılı Kanun’la getirilen yurtdışındaki varlıkların Türkiye’ye getirilmesine ilişkin düzenlemelerin yer aldığı Tebliğde yapılan değişiklikle, transferin yapıldığı yurtdışı hesaplarının başkalarına ait olup olamayacağı hususundaki belirsizlik giderildi.
18 Temmuz 2018 tarihli Resmî Gazete yayımlanan ve 7143 sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 3)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 4) ile;
- 7143 sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 3)’nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak hesaba ilgili varlığın transferi işlemlerinde, bildirimde bulunan hesap sahibi ile yurtdışından varlığı transfer edenin farklı kişiler olmasının söz konusu hükümden faydalanılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.”
- Aynı Tebliğe 8 inci maddenin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(2) Şirket veya şirket ortaklarına ait olduğu halde şirketin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri dışındaki kişilerce tasarruf edilen varlıklar, 7143 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin onüçüncü fıkrası hükümleri çerçevesinde şirket adına bildirim veya beyana konu edilerek bu fıkra hükmünden yararlanılabilecektir. Ayrıca, gerçek kişilere ait olduğu halde bu kişilerin ortağı veya kanuni temsilcisi oldukları yurtdışındaki şirketlerce tasarruf edilen varlıkların da ilgili gerçek kişiler adına bildirim veya beyana konu edilmesi halinde bu fıkra hükmünden yararlanılabilmesi mümkündür. Ancak, bildirim veya beyan dışındaki nedenlerle yapılacak inceleme esnasında söz konusu varlıkların şirket veya şirket ortaklarına ya da gerçek kişilere ait olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir.”
Yapılan bu değişiklikle, daha önce 7143 sayılı Kanunla getirilen düzenlemelerdeki, “varlıkların Türkiye’ye getirilmesinde transferin yapıldığı yurtdışı hesaplarının başkalarına ait olup olamayacağı” hususundaki belirsizlik giderilmiş, yayımlanan yeni Tebliğ ile şirketlere yapılan transferlerde yurtdışındaki hesap sahibinin öneminin olmadığı vurgulanmış ancak gelir vergisi mükellefler için farklı bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre;
- Transfer işlemlerinde yurtiçindeki hesabın sahibi ile yurtdışından transferi yapanların farklı kişiler olması, düzenlemeden faydalanılmasına engel teşkil etmeyecektir.
- Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının şirket veya ortaklarına ait olduğu halde şirketin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri dışındaki kişilerce tasarruf ediliyor olması düzenlemeden faydalanılmasına mani teşkil etmeyecektir.
- Ancak, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının “gerçek kişilere ait olduğu” halde bu kişilerin ortağı veya kanuni temsilcisi oldukları yurtdışındaki şirketlerce tasarruf ediliyor olması durumunda yine düzenlemeden faydalanılmasına engel teşkil etmemekle birlikte başka nedenlerle yapılacak incelemelerde, söz konusu varlıkların şirket veya şirket ortaklarına ya da gerçek kişilere ait olduğunun ispat edilmesi gerekecektir.